Güney Kore'nin FC Seoul takımı, Antalya'nın Belek Beldesi'nde bulunan Arcadia Otel'de ikinci yarı hazırlıklarına Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde başladı. Günde çift antrenmanın yapıldığı çalışmalar sırasında oyuncuların oldukça hırslı olduğu gözlendi. FC Seoul'un akşam antrenmanı, ısınma hareketlerinin ardından yapılan çift kale maçla son buldu. Antrenmanın ardından bir açıklama yapan FC Seoul Teknik Direktörü Şenol Güneş, Güney Kore'de yapılan ilk hazırlık kampının ardından Antalya'da ikinci kampa girdiklerini söyledi. Bu kampta saha çalışmaları ve hazırlık maçlarının olduğu bir dönem geçireceklerini belirten Güneş, " Takım arkadaşlarımız disiplinli ve işlerini severek yapıyorlar. Günde 2, zaman zaman da 3 antrenman yapacağız. Bu dönemde 8 tane hazırlık maçımız var. Takımı daha iyi tanımak ve oyuncularımıza oyun sistemini yerleştirmek için iyi bir kamp dönemi olacağını düşünüyorum. Havaların güzel olması ve ortamımızın da iyi olması bizim açımızdan sevindirici. Umarım ki bu anlayışımız sahaya yansır ve çok başarılı bir takım ortaya çıkar" dedi.
Güney Kore'ye uyum sağlamakta güçlük çekmediğini belirten Güneş, Güney Kore'nin yaşam tarzı ve insanların karakter yapısı olarak Türkiye ile benzer özellikler taşıdığını ifade etti. Güney Kore'de özellikle Dünya Kupası ile futbolda bir atılım yaşandığını kaydeden Güneş, " Takımım çok genç. Birkaç deneyimli oyuncunun dışında hepsi genç. O yüzden şuan bir okul gibiyiz. Hem şampiyonluk yarışında olmak istiyoruz hem de bu genç oyuncularımızı hazırlamak istiyoruz. İyi bir takım olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Bir soru üzerine Türkiye ile Güney Kore futbolunu karşılaştıran Güneş, şunları söyledi:
" Şu an kağıt üzerine baktığımız zaman Türk futbolu daha önde. Türk futbolu; birikimi, deneyimi, yatırımı, ilgisi, sevgisi ve heyecanı açısından Güney Kore'den daha avantajlı durumda. Fakat kurumsal kimlik olarak baktığımız zaman bizden öndeler. Şuan Güney Kore'de kurumsal bir kimlik var. Futbolcuların herhangi bir sorunu yok. Türkiye'de futbol dışı işlerle de uğraşılıyor. Türkiye'nin antrenör ve futbolcu sorunu yok, kurumsal kimlik sorunu var. Alınan sonuçlardan dolayı kavga sorunu var. İyi sonuçlar kavgalar getirdi. Futbolla hiç ilgisi olmayanlar farkında olmadan kendilerine ve futbola zarar veriyorlar. İşin baş aktörleri oyuncular ve antrenörlerdir. Baktığınız zaman sahneye çıkan onlardır, ama Türkiye'de sahnede hiç olmayan ve görünmeyenler onlar oluyorlar. Güney Kore'de bu işi sadece oyuncular ve antrenörler yürütüyor. Bizim kulübümüzün sahibi bize ziyarete geldiğinde 'Ne istiyorsanız onu yaparım' dedi. Bunun dışında bize karışmadı. Güney Kore'de iş yapana saygı duyuyorlar. Ama bizde maalesef her alanda işini iyi yapana haksız eleştiriler yapılıyor. Bunların düzeleceği kanısındayım. Sosyo-ekenomik sıkıntı giderildiği ve huzur ortamı sağlandığı takdirde bu sıkıntılar aşılır."