Psikiyatri Uzmanı Dr. Aydın Alp, yaramaz ve hareketli olan her çocuğa “hiperaktiftir” denilemeyeceğini ancak anne ve babaların bu durumu “her çocuk yaramazdır, büyüyünce geçer” diyerek de ihmal etmemesi gerektiğini söyledi.
Her hareketli çocuğun hiperaktif olmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Aydın Alp, hiperaktif çocukların ailelerine önerilerde bulunarak, “Bilindiği gibi çocuklar çok hızlı büyür ve gelişirler. Bu hızlı hormonal değişim ile birlikte vücutlarında enerji birikimleri oluşur. Bazı çocuklar bu enerjilerini sınırlı mekanlar olan evlerde veya okullarda harcayamayabilirler. Bu sebeple hareketlerini sınırlayamaz ve bize taşkın gelen davranışlarda bulunurlar. Buna dayanarak çocuğa hiperaktif damgası vurulmamalı ve çocuğa enerjisini harcayabileceği ortamlar oluşturulmaya çalışılmalıdır. Örneğin çocuğun ilgi alanına göre futbol, basketbol, yüzme, tenis gibi spor alanlarına yönlendirilebilir” dedi.

YAŞITLARINA GÖRE DAHA HAREKETLİDİRLER
Hiperaktivitenin belirtileri hakkında bilgiler verenUzm. Dr. Aydın Alp, şöyle devam etti: "Hiperaktif çocuklar yaşıtlarına göre daha hareketli, yerinde duramayan, uzun süre oturamayan, çok konuşan ve çok soru soran, çoğu zaman sorulan soruların tamamlanmasını beklemeden cevap veren, dikkatini tek bir noktaya odaklamakta güçlük çeken, sırasını beklemekte zorlanan, her zaman bir şeylerle uğraşan, olaylara ya da konuşmalara müdahale ederek yarıda kesen, ders çalışırken ya da sorumluluk aldıkları konularda dikkatleri çok çabuk dağılan çocuklardır."

AİLELER ÇOCUKLARI İLE BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE İLGİLENMELİLER
Hiperaktif çocukların hayata kazandırılmaları için ailelerinin ve çevrelerinin sabırlı olmaları ve onlarla bilinçli bir şekilde ilgilenmeleri gerektiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Aydın Alp, bu tip çocukların uygun yaklaşım ve tedavi ile karşılaşmadıklarında kolayca hayata küsecek kadar kırılgan, hassas, tersi durumlarda ise çevresine çok şey verecek kadar renkli kişilikte ve üretken olduklarına dikkat çekti.

TEDAVİDE UZMAN DESTEĞİNE BAŞVURULMALIDIR
“Ailelerin hiperaktif bir çocuğa sahip olduklarını fark ettiklerinde ilk önce bu durumun kendilerinin çocuklarını yetiştirme tarzından kaynaklanmadığını bilmeleri gerekir” diyen Uzm. Dr. Aydın Alp, "Bu durum kendilerini suçlamaları gereken bir durum değildir. Hiperaktivitenin genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve yanlış beslenme alışkanlıkları ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Çocuğunun hiperaktif olduğunu düşünen bir ailenin yapması gereken ilk şey bir uzman desteğine başvurmak ve hiperaktivite ile ilgili doğru bilgileri doğru kaynaktan almaktır. Tedavide psikiyatri uzmanı, psikolog, öğretmen ve ailenin işbirliğinin durumun üstesinden gelinmesinde rolü büyüktür. Hiperaktivite tedavisinde sık olarak kullanılan yöntemler ilaç tedavisi, bireysel eğitim, anne-baba eğitimi, aile tedavisi ve grup tedavisidir. Bu tedavi yöntemlerinden hangilerinin kullanılacağının kararı çocuğun bireysel özellikleri dikkate alınarak uzmanlar tarafından belirlenir. Hiperaktif olan çocukların, gerekli ve doğru desteği aldıklarında eğitim, aile ve sosyal hayatlarını, hiperaktif olmayan çocuklar gibi sorunsuz bir şekilde sürdürebilir" diye konuştu.