Türkiyemiz, emperyalist Batı'nın oyunlarını, tezgâhlarını bir bir çözerken; Batı-Marshall Planı esaretinin zincirlerini yıllar sonra kırabiliyor. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın MİLLİ VE YERLİ PARADİGMASIYLA Emperyalizme meydan okuyor...
Nereden nereye? ABD'nin Türkiye üzerindeki nüfuzu Marshall Planı ile başlamıştı.
ABD, Marshall Planı çerçevesinde Türkiye'ye 4 Temmuz 1948 tarihinde yardıma karar verirken, Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı görevini İsmet İnönü yürütüyordu. Plan uyarınca Amerika'dan ekonomik kalkınma güya yardım örtüsü altında BORÇ alırken, Türk milletinin de beynini yıkamak için her türlü dümen çevriliyordu. Hepimiz biliriz.
Bir türkümüz vardı. "Zeytinyağlı yiyemem aman / Basmadan fistan giyemem aman"
Yıllardır sık sık söylettiler. Beynimizi yıkadılar. Yıllarca, zeytinyağı yememizi engellediler. Mısır özü, sana-vita margarinlerini sattılar. Yıllarca, basma fistan giydirmediler. Pamuk tarlalarını körelttiler, pamuk ithal eden ülke haline getirdiler Türkiyemizi. Amerika'nın yönlendirdiği Mısır devletinin elinde birikmiş mısır dağlarını eritebilmek için, "mısırözü yağı ihracatını" keşfedivermiş ve de Türkiye'ye yapılacak Marshall yardımının koşullarından birini de,"Türkiye'nin Amerika'dan mısırözü yağı ithal etmesi" olarak belirlemişti.
Borç alarak Türkiyemiz kendi güzelim zeytinyağı varken, Amerika'dan mısırözü yağı ithal etmek zorunda bırakılmıştı.
İthalatın kesintisiz sürmesi için de, Türkiye'de ilk margarin fabrikası kurulmuş, "bunlar bir işe yaramaz" denilerek yüz binlerce zeytin ağacı sökülmüş, "zeytin ağacı katliamı" yaptırılmıştı. Bu şeytani plan, Türk insanını zeytinyağından soğutup, mısırözü ve margarine alıştırmak içindi. Türkiye'de zeytinyağının köküne kibrit çaktırıldı. Katı yağ/margarine mahkûm edilen halkımız, 30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilmişti.
Basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılmıştı.
TÜRK UÇAK SANAYİ BALTALANDI:
Marshall yardımı dümeniyle, Amerika'nın yaptığı askeri yardımın niteliği de manidardı. Türkiyeye verilen askeri yardımın büyük bölümü 2. Dünya Savası'nda kullanılmış, kullanım süresi dolmuş, hasarlı ve ABD'nin artık kullanmadığı silah ve malzemeydi.
Türkiye'nin uçak sanayinin yakın yıllara kadar geride kalması tökezlemesi, yabancı uçaklara muhtaç hale getirilmesinin arka planında İsmet Paşa-CHP iktidarı vardır.
Yardım geliyor dümeniyle, uçak sanayi baltalandı. Atatürk'ün duyarlılığı ile kurulan Türk Uçak fabrikaları, İsmet Paşa (CHP) iktidarında kapatıldı. THK Etimesgut Uçak Fabrikası traktör Fabrikası oldu. THK Uçak Motoru Fabrikası, Tekstil Makineleri Fabrikası'na dönüştürüldü. İlk Türk uçağını imal eden, Türk Sivil Havacılık Okulu'nun kurucusu, ilk sivil uçaklarımızın imalatçısı, Vecihi Hürkuş komedi filmlerine malzeme yaptırıldı. Merhum Vecihi Hürkuş, ilk Türk uçağını imal etmiş, uçurmuştu.
Takdir yerine ceza almıştı. Almanya'ya Weimar Mühendislik Mehtebi'ni bitirerek, Türkiye'ye dönen Vecihi Hürkuş "2 yılda mühendis olunmaz" denilerek tayyare mühendisliği ruhsatı alamadı.
Havayolu kargoculuğunu başlatmak istese de uçakları sabote edilince uçuşlarını gerçekleştirememişti. Sivaslı merhum işadamı Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası ve havacılık okulu darmadağın edilmişti.
Türk Hava Kurumu siparis vermişti. İmalat devam ederken uçakların alım sözleşmesi feshedildi. Çünkü (1945 yılı) çok partili sisteme geçilirken, Milli Kalkınma Partisi isimli ilk muhalefet partisini kurmuştu.
İsmet İnönü ve çevresi endişelenmişti. Tüm işlerine engel olundu.
SONUÇ: Brezilya uçak fabrikalarını Türkiye ile aynı tarihte kurmuştu. Hedeflerimiz aynıydı. Türkiye'nin gözü, Marshall yardımıyla gönderilen uçaklar ve motorlarla boyandı. İngiliz-Amerikan yardımlarının büyüsüne kapılıp, uçak fabrikalarının kapısına kilit vuruldu.
Brezilya ise azmetti. Küçük bir atölyeden 12 bin çalışanıyla dev uçak fabrikasına geçti. Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan yıllar sonra, MİLLİ UÇAK İMAL ETMEK İÇİN çırpınıyor. Her kapıyı zorluyor. BUGÜN UFKU BÜYÜYEN, ÖZGÜVENİ ARTAN TÜRKİYE İLE GURUR DUYMALIYIZ.
Bülent Erandaç