Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

Türk havacılığında son durum

Bir gün sonra yolumuz Ankara'ya düştü. Havalimanından çıktım ki neredeyse kaybolacağım. O her zaman bildiğim havalimanı yolunda inanılmaz bir inşaat. Çift sıra yollar, havalimanının çehresini değiştirmiş. Akşam tekrar İzmir'e döndüm ve bu defa sabah dikkat etmediğim şekilde İzmir Adnan Menderes Havalimanının da yolları hummalı bir inşaat çalışması altında.

Gaziantep'ten arkadaşlarımız aradı geçtiğimiz günlerde durum orada da aynı şekildeymiş. Dalaman'daki çalışmayı zaten biliyoruz.

Türkiye öyle ya da böyle, eleştirelim ya da sevinelim havacılıkta büyük bir trendle ilerliyor. Havalimanlarındaki bu çalışma sayesinde yakın gelecekte kuyruklar da tarihe karışacak. Özel sektörün el atması, daha doğrusu önünün açılmasıyla yediden yetmişe hepimiz uçağa binme, seyahat etme imkanına kavuştuk.

Havayolları, sektörün dinamosu olarak ilk başlangıcı gerçekleştirdi. Bunun arkasından ise doğal olarak terminal işletmecileri geliyor. Bence şimdi sırada kargocular olmalı. Coğrafik önemi nedeniyle kargo konusunda Türkiye hak ettiği değeri bir türlü bulamamaktadır. Belki de Atatürk Havalimanı kargo yangınının bizlere sağlayacağı tek avantaj Sabiha Gökçen ve Çorlu'nun kargo anlamında nasıl iş yapabileceğinin gözler önüne serilmesi olacaktır. Çünkü, bu meydanların kendi başlarına kargo yapmaları daha doğrusu yüksek tonajda kargo işlemeleri çok uzun yıllar içerisinde gerçekleşecek gibi gözükmekteydi. Yangın sonrasında mecburiyetten doğan bu durum sayesinde çok yol alınabilir gibi gözüküyor.

Bu arada belki de eksik kalabilecek tek faktör olarak devletin ilgili kademelerini sayabiliriz. Böylesine gelişen havacılık ve yan kollarına tıkır tıkır işleyen bir mevzuat ve örgütlenme gerekir.

Gümrüğünden sivil havacılığına, bürokratından mevzuatına kadar bazı atıl kalmış kolların yenilenmesi kaçınılmazdır. Elbette, kargo yangını gibi bir yeni baştan yaratma durumu maalesef ve belki de çok şükür bu saydığımız detaylar için mümkün değildir. Ancak, aksayan bölümlerin bulunup bu kocaman lokomotif sektörün balans ayarlarının iyice yapılması gerekir ki vibrasyonlar nedeniyle kontrolden çıkıp ekonomimizi alt üst etmesin.

Bu yıl hepimiz için farkında olmadan geçireceğimiz en zor yıl olacak. Arzın en fazla olduğu, meydanların yaz ortasında şantiyeye döndüğü ve şirketlerin mali bilançolarına bakıp da kendilerine çeki düzen vermek için daha işin başında sayılacağı ilk yıllardan birisidir neticede 2006. Ama her şey güzel gözüküyor, güzel gidiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete

YAZARLAR