Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

İhale komisyonunu ağlatan detaylar

İhale bittiğinde bu muhteşem rakam için emek döken insanlar
gözyaşlarını tutamadı. Koskoca Atatürk Havalimanı'ndan neredeyse 200 milyon
dolar daha yüksek bir rakama ulaşılmıştı. Günler öncesinden bu rakamın 2 milyar
dolarlar seviyesinde olacağı konuşuluyordu. Peki, ne oldu da Antalya birden
bire Atatürk Havalimanı'ndan daha yüksek bir rakama alıcı bulabildi.

Kendi sorduğum sorunun cevabını size yine ben vereyim; TAV
sayesinde.

Atatürk Havalimanı işleticiliği ile terminal operatörlüğüne
soyunan ve sonrasında dev bir dünya markası haline gelen TAV'ın varlığı bu
ihalenin rekor rakamlara çıkmasına neden olmuştur. Eğer bu ihaleye TAV
girmeseydi veya en azından TAV'ın psikolojik etkisi hissedilmeseydi kimse
burası için bu rakamı vermezdi.

Bu anlamda olayı son derece ilginç değerlendirdiğimi
paylaşmak isterim. Türkiye'nin ihtiyacı olan işte böyle büyük dünya markası
işletmelerdir. Kazandığı ihalelerde ödediği rakamlarla parmak ısırtan,
özelleştirmeye çıkıp halka açıldığında milyarlarca dolarlık taleple karşılaşan,
kaybettiği ihalelerde bile devlete milyarlarca dolar kazandıran bu gibi
firmalar Türkiye ekonomisinin gizli kahramanlarıdır. Gizli olmalarının sebebi
ise ihaleyi kaybetmiş bir firmanın hiçbir zaman bu övgülerle taltif
edilemeyecek olmasındandır.

Sonuçta, Antalya havalimanı da özelleştikten sonra bu yolcu
artışını yakaladı. Oysa bizim Antalya budan 10 sene önce de aynı turkuaz denizi
ve muhteşem sahillere sahipti. Otel zincirlerinin artması tamamen yolcu
trendiyle ilgilidir. Yoksa oteller yapılmış da yolcu sayısı ondan artmış değildir.

Fraport firması da ilk yıllardaki ortağı Bayındır'la
birlikte meydanı olabildiğince üst seviyede tutmayı başardı. O yıllardan bu
yana gelen durum ise ortada. Özellikle Rusya ve Avrupa'dan her gün yüzlerce
uçakla onbinlerce turist Antalya'ya taşınıyor.

Sinerji yaratmak budur işte. Ayrıca bu ihalenin şekillenmesi
sırasında konan katılım kriterleri de son derece önemli. Bu konu medyada
olabildiğince tartışılmış olmasına rağmen katılımcıların bu kadar detaya sahip
olmalarının gerekliliği sonuca bağlanmadı. Bence bu bir devlet politikasıdır ve
devlet ihaleye vereceği firmaların kriterlerini seçmekte serbesttir.
Dolayısıyla ihaleye katılan firmalar arasında da belli bir kalite arandı.

İhalenin heyecanlı bir film gibi sürdüğünü hepimiz
biliyoruz. Neredeyse kalplerin durmasına neden olacak bu heyecanın sonrasında
mutlu sona ulaşıldı. Bugün 3.2 milyar dolar gerçekten büyük bir rakamdır ve bu
rakama ulaşılmasına sebep olan herkesin de bu oluşumda emeği vardır.

Daha yüksek rakamlara çıkılıp çıkılamayacağı konusu ise bir
bilinmez. Neticede bu gibi oluşumların bedelleri ve geri dönüşümleri
hesaplanırken her işletmeci kendi modelini ortaya koyuyor. Herkesin işletme
biçimi bir başka deyişle yoğurt yeme şekli farklı olunca da rakamlar arasında
bazen kopukluklar olabiliyor. Ama sonuçta bir malın ederi ona verilen en üst
rakamdır.

Bu rakamın artmasına sebep olan bu ihalenin kaybedeni TAV'ı
ve elbette bu rakamı vererek bu ihaleyi kazanan IC İçtaş'ı da kutluyorum.

Ülkemize hayırlı uğurlu olsun.


YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete

YAZARLAR