Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

Hac kotası ve havayolu şirketleri

Suudi kral bizzat Cumhurbaşkanı'nın ricasıyla Avrupa'da yaşayan Türklerin hac kotasını iki katına çıkarttı. Yani artık 8 bin yerine 16 bin gurbetçimiz hacca gidebilecek. Bundan anlaşılan sonuca göre aslında kotanın çok üzerinde bir hacı talebimiz olmasına rağmen konmuş kısıtlamalar nedeniyle bu rakamın belli seviyede kaldığıdır.

Bu durum "Cumhurbaşkanı'nın rica etmesine gerek olacak kadar önem taşımakta mıdır?" sorusuna kilitlenmeden sevinmek gerek. Suudi Kralın Türkiye'de kaldığı süre içerisindeki eleştiri alan davranış moduna değinmek istemiyorum.

Ama havayolu şirketlerinin hac nedeniyle bu kadar uçağını Saudia'ya kiralamış olmasının ülke açısından bambaşka bir tehlikesi var. Artan yakıt maliyetleri nedeniyle AtlasJet ve Onur Air belli sayıdaki uçaklarını birkaç yıllığına ekipleriyle birlikte Arabistan'a kiraladı. Buna bir "İhraç kalemi" olarak bakmak doğru olsa da turist açısından işin ciddi sakıncaları bulunmakta.

Doğal olarak şirketler kendi mali yapılarını kontrol altında tutmak için bu gibi teklifleri değerlendiriyor. Ancak bu uçaklar kiraya gittikten sonra yine bu uçakların bugüne kadar ülkemize getirdiği turistleri kim taşıyacak?

Bu sorunun varlığı biraz komplike gibi gözükse de havayolu şirketlerinin ülkeye sağladığı turist getirme avantajını yok sayamayız. Bu şirketler ve bunların bağlı olduğu tur operatörleri uçak bulamadığı için Avrupalı bundan sonra acaba başka ülkeleri tercih etmek zorunda kalacak mı?

Asıl cevap verilmesi gereken soru budur.

Avrupa'daki tur operatörleri Türkiye'ye paket tur satarken aldıkları fiyatları artık arz talep dengesindeki değişim nedeniyle bulamayacaklar. Rakip ülkelerdeki uçak dengesi bizdeki gibi değişmediği için ise kaçınılmaz olarak turistler bu ülkelere kayacak. Zaten artan yakıt fiyatları nedeniyle Avrupa'nın uzak noktasında olan ülkemize yapılacak taşıma ister istemez rakiplere oranla daha hızlı artmakta.

Turizm Bakanlığı'nın, Ulaştırma Bakanlığı'nın ve aslında hükümetin ve hükümet politikalarının bu gerçeği dikkatle izlemesi, teşhis ve tespit ederek çözümleri üzerine kafa yorması gerekir. Sonra birden en olmadık zamanda ülkeye gelen turist sayısının milyonlarca seviyesinde azalmasıyla karşılaştığımızda şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşamamak için buna şimdiden hazırlıklı olmalıyız.

Kimse, havayolu şirketlerini uçaklarını kiraladığı için eleştiremez. Kar zarar dengelerini kendi mali yapılarına göre düzenlemek zorunda olan şirketlerin farkında olarak ya da olmayarak yaptığı bambaşka bir milli görev vardır ama. İşte devletin odaklanmak zorunda olduğu da budur. Böyle bir durumda şirketleri kısıtlamak ya da yasaklamak gibi bir önlem alınamayacağına göre Avrupa uçuşlarının teşvik edilmesi gerekebilir. Böyle bir teşviğin illede maddi olması gerekmez. Devlet eliyle yapılacak bir takım düzenlemeler soruna çözüm olabilir.

Havayolu şirketlerinin hac operasyonları ve kiralamaları nedeniyle birden bire ortada bırakacağı Pazar yabancı şirketlerin insiyatifine bırakılamayacak kadar önemlidir
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete

YAZARLAR