15 Temmuz, "biz" olduğumuzun, Türkiye olduğumuzun, millet olduğumuzun ilanıdır. "Vatan" kavramının 21. Yüzyıla taşınan anlamıdır,  yüzyıllardır devam eden "ihanet" damarına indirilen en ağır darbedir 15 Temmuz.
15 Temmuz, cemaat adı altında, onlarca yıl yetiştirilenlerin, korunanların, bugünler için saklananların, zamanı gelince de harekete geçirilenlerin tarihe gömülmesidir.
15 Temmuz, o gece göğüslerini kurşunlara siper eden erkeklerin, tankların önüne yatanların, kurşunlar karşısında bir adım bile gerilemeyen kadınların, gecenin karanlığında vatan için şehadete koşanların tarihidir.
15 Temmuz; Amarika'sı, Alman'ı, İngiliz'i dahil onlarca devlete karşı, içerideki vatan hainlerine karşı verdiğimiz bir savaştır. Yaşadığımız son zaferdir. Türkiye'nin en karanlık gecelerinden birinde millet destan yazdı. 15 Temmuz gecesi, demokrasimizi esir almaya çalışanlara tarihi nitelikte bir ders verildi. Tanklara karşı, yüreklerini ortaya koyan bir millet elbette esir düşmeyecekti, düşmedi de...
Kendilerini hedef alan namluları, sıkılan kurşunları, atılan bombaları, tankları hiçe saydılar, bedenlerini darbe girişimine siper ettiler. Kimi yaralandı, kimi şehit oldu. Ama zalimlere geçit verilmedi. Halkın canla başla mücadele ettiği o kara gecede, Yeni Türkiye'nin dik duruşu tarihe geçti.
15 Temmuz gecesi hainler bu vatanın evlatlarına topla, tüfekle, tankla saldırdılar. Büyük Millet Meclisini bombaladılar. Kendi insanlarının üstüne kurşun sıktılar. Zannettiler ki bu kahraman millet, bu yapılanlardan korkacak. Asla ve asla korkmadı, aksine cesur yürekli insanlarımız bu yapılanlara karşı çıktı. Demokrasimizi korumak adına, aydınlık geleceğimiz için Türk milleti canını ortaya koydu. Hain FETÖ terör saldırısına karşı safları sıklaştırdık.
"Vatan da meydanlar da bizim" diyerek alanları bir an bile boş bırakmayan halk, 81 ilde birlik oldu. Millet, birlik ve beraberliğinin asla bozulamayacağının mesajını verdi.
-Şehit Erol Olçak-
15 Temmuz deyip de Erol Olçak'ı unutmak olur mu hiç!  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'na geldiğinde, beraberinde olan rahmetli Olçak ile  sık sık karşılaşırdık. Fırsat buldukça ayaküstü memleket meselelerini konuşur, dertleşirdik. O'nun derin bilgisine hayran oldurdum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sevdiği, güvendiği bir isimdi Erol Olçak.   O,  AK Parti'nin beyniydi adeta. Parti'nin 2002'den bu yana reklam çalışmalarını yürüten bir 'beyin'di. Tv'lerde gördüğünüz Ak Parti reklamlarının, şehirlerinizde gördüğünüz bilboardlara asılan afişlerdeki sloganların yaratıcısıydı Erol Olçak. Gel gör ki, 15 Temmuz gecesi, halka çeviren alçakların kurşunlarıyla  şehit oldu. Yanında oğlu da vardı. Erol Olçak, Oğlu ve bu şanlı direnişte şehit olan 249 insanımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.