Köprünün altından çok uçak geçti
Sanki her gün o köprünün üzerinden onlarca tonluk uçak geçmiyormuş ve bu da tehlike oluşturmuyormuş gibi.
Bir tane akrobatımız var, Ali İsmet Öztürk. Ne zaman adı geçse hep onun köprü altından geçip geçemeyeceği gündeme taşınır. Sanki Ali İsmet için bu çok zormuş gibi.
Bazı tabulardan, bazı korkulardan kaçınmak ve üzerimizden atmak gerekir. İstanbul Valisi'nin Red Bull organizasyonu için hop oturup hop kalktığı ve endişelendiğiyle ilgili duyumlar var. İddiaya göre Sayın Vali organizasyonun Türk yetkililerini çağırıp, "Her şeyi imzaladım izinleri verdim. Bir kaza bela olursa canınızı yakarım" babında sertçe sayılabilecek bir ikazda bulunmuş. Doğrudur, değildir bilemem. Ama "Yok canım öyle şey olmaz" diyemeyeceğimize göre içimizde bununla ilgili korkuları taşıyoruz demektir.
Kaza bela her yede olur. Bu iş biraz Bulgaristan'da Uluslararası Rock Festivali'nin ertelenmesine benziyor. Bulgarlar, asayişi sağlayamayıp AB arifesinde ele güne ve Avrupa'ya rezil oluruz diyerek başka bir bahaneyle festivali iptal etmişlerdi. Neticede, korkarsanız hiçbir şey yapmamanız gerekir.
Red Bull organizasyonu gayet güzel geçti. Havacılığı en çok sevdiren aktivitelerin başında gelen böyle bir reklam sponsorlu organizasyon Türkiye'nin tanıtımına inanılmaz ölçüde katkı yaptı. Bir taşla birçok kuş vuruldu. Akıllı şirketin hamlesi de böyle olur, herkes kazandı sonuçta.
Köprünün altından uçakla geçmek zor bir iş değil. Ne yazık ki bazı kafaları, bazı anlayışları korkaklıktan ve statükoculuktan uzaklaştırmak o kadar kolay değil. Devletin ilgili sektörü düzenleyen birimlerinden hangisi en ağır çalışıyor ve aksıyorsa tüm sektör de o kadar hızlı yol alabiliyor. Buradaki hızı en aktif olan birim değil en pasif ve hantal olan belirliyor ne yazık ki. İstediğimiz kadar havalimanı yapıp, istediğimiz kadar uçak alıp, istediğimiz kadar havacılığın önünü açalım yine de sonuçta devletin ilgili denetçi biriminin izin verdiği ve hareket edebildiği kadar yol alabiliyoruz.
Özel sektör şirketleri kendi beş milyonuncu yolcusunu taşıyadursun halen havacılığımızda köprü altından akması gereken çok sular bulunuyor. Hizmet kalitesi olsun, kar zarar dengesi olsun, yolcu hakları olsun, havayolu şirketlerinin denetlenmesi olsun daha nice önemli faktör var ki havacılığın önünde duruyor.
Bugüne gelinmesinde büyük rol oynamış olanları takdir etmeden geçmemek gerek. Bunda şüphesiz en önemli pay sahibi Ulaştırma Bakanının bizzat kendisidir. Ancak ne var ki yapılanların yapılmayan ya da yapılamayanları ortaya koymamayı gerektirmez.
Yoksa maharet köprünün altından uçakla geçebilmekte değil, bunların tamamını başarabilmekte.