hostes kursu diye birşey yoktur
Devletten onaylı bir yerde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı bir kursta gelmiş bunlar başınıza. Haklısınız ama hiç alacağınız yok mesela.
Böyle bir durum düşünür müsünüz?
Kendinizi böyle bir duruma düşmüş hissedin. Cebinizden çıkan rakam 2-3 bin YTL. harcadığınız vakit ise birkaç ay olsun. Sonunda hüsrana uğradığınızda ise karşınızda hiçbir muhatap yok. Daha doğrusu muhatap var da dedik ya sizin alacağınız yok.
"Hani iş bulacaktınız bana?" diye sorduğunuzda size yazılı bir belge verilmediği için ki iş bulmak bir vaattir; işsiz kalmaya ve hayatınıza böyle devam etmeye mecbursunuz.
Hadi bari işsiz kaldınız ama elinizde bulunan sertifika bir gün işinize yarar diye düşünüyorsanız daha da yanıldınız demektir. Elinizdeki sertifika asıl işe yaraması gereken yerde tabiri caizse beş kuruşluk bir itibarı bile yoktur. Sizi o işe başvurmuş yüzlerce insan önünde bir kişi öne geçirmemektedir. Üstelik hatta bu aldığınız eğitimdeki bilgilerin doğruluğundan endişe edildiği için sizin daha arka sıralara düşmeniz bile mümkündür.
Hostes olmak, kabin memuru olmak bir iş bulmaktan öteye birçok kişi için bir hayaldir aynı zamanda. Sadece işe girip para kazanmak değildir asıl olan. Kim, gireceği bir iş için önceden bunun rüyasını görür ki? Zaten o yüzden bu insanları kandırabilmekte bu kadar kolay olabilmektedir. İş vaadi için kandırılması zor insanların durum kabin memurluğuna gelince küçücük bir hayalin bile peşinden koşması çok mümkün olmaktadır ne yazık ki. İşte kurulan tuzakta bu noktada bu kadar haddini aşabilmektedir.
Bu konuya dikkat çektikten sonra gördük ki çok geç bile kalmışız. Gelen okuyucu mektubu, şikayet ve serzeniş o kadar fazlaydı ki sanırsınız kandırılan sayısı binlerce ki belki de öyle.
Bu arada hosteslik kurslarına izin veren daha doğrusu bunu sertifikalandıran Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ses soluk çıkmıyor. Aslında konunun muhatabını belki de Orman Bakanlığı olarak ele almak gerek sonuca ulaşmak için. Öyle ya, bununla Avrupa Birliği'nden sorumlu Devlet Bakanı ilgilenecek değil ya.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne çok uzun zamandır kızmak nasip olmamıştı. Statik durup hata yapmamaya çalışan bu güzide kurumumuz bir gün gelecek durmanın gerilemek olduğunu da anlayacak. Bu konuyla ilgili kendilerine hiçbir pay çıkarmamış olmalılar ki ses seda almak mümkün değil. Zaten bu "Biz evde yokuz" hali o kadar uzun zamandır sürmekte ki sanki kafayı kuma gömünce sorunlar bitiyor. Keşke öyle olsaydı.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ki doğal olarak bundan asıl kastımız Ulaştırma Bakanlığı'dır ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konuya eğilip çözüm önermediği, çıkış yolu göstermediği, mağdurların hakkını aramadığı, yeni mağdur oluşumunu engellemediği müddetçe biz birer hafta atlayarak durmadan bu konuyu yazmak zorunda kalacağız.
İhmal o kadar haddini aşıp başını alıp gitmiş ki insana öküzün altında buzağı aratıyor. Bu gidişle o buzağıyı da bulacağız gibime geliyor ya haydi hayırlısı.