Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

DHMİ'de Uçuş Doktoru Var mı?

Yani rahatsızlığı olan kişilerin sağlıklı biçimde uçup uçamayacaklarına buradaki hekimler karar verir. Bu hekimlerin uçuş doktoru statüsünde olduklarını veya havacılık tıbbı konusunda bir eğitim aldıklarını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Uçuş doktoru eğitimi Hava Kuvvetlerinin Eskişehir Hastanesinde 1948 yılından beri verilmekte; GATA Hava ve Uzay Hekimliği Merkezi de 20 yıldır konunun bilimsel yönleri üzerinde araştırmalar yapmaktadır. Yani askeri havacılığımız tıbbın koruyucu şemsiyesi altındadır ve TSK, sivil sektörün pilotaj muayenelerine de, uçuş doktoru yetiştirme eğitimlerine de destek olma konusunda fevkalade cömert davranmaktadır. Ama talep maalesef çok azdır.
İlk talep Derneğimizin ve JAA'nın zorlamasıyla 2003 yılında SHGM'den gelmiş, Eskişehir'deki Merkezde 38 sivil uçuş doktoru (AME) yetiştirilmiştir. Ama bunlardan sadece 2'si DHMİ hekimleridir. Yani DHMİ'de uçuş doktoru var mı sorusunun cevabı, sureta olumludur. Evet var, ama hem sayı çok az, hem de bu arkadaşlarımız fiilen meydan hekimliği yapmamakta, idari görevlerde bulunmaktadırlar. Bugün fiili görevde 2 değil 22 uçuş doktoru bile olsa azdır. Her meydanda iniş-kalkışların devam ettiği sürede en az 1 uçuş doktoru bulunsa; Atatürk, Esenboğa, Menderes, Antalya gibi yoğun trafiği olan yerlerde vardiyalı çalışmalar dikkate alınırsa, ihtiyaç sayısı daha da artacaktır. Uçuş ekibine ve yolculara, gerek uçuş öncesi ve sonrası, gerekse havada karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarında en doğru tıbbi yardımın yapılabilmesi için, ithal hekime de, yeni kadrolar açmaya da ihtiyaç yoktur; mevcut meydan hekimlerinin kurstan geçirilmeleri yeterlidir. Hava Kuvvetlerindeki uygulama budur ve bunun 50-60 yıllık tecrübeyle kanıtlanmış çok doğru bir mantığı vardır.
DHMİ'den başka, THY gibi ticari sivil havayolu şirketlerinin de, gerek uçuş ekibine ve gerekse sorumluluklarını aldıkları yolculara tıbbi yardım verecek uçuş doktoru kadroları olmalıdır (THY'de de sadece 2 uçuş doktoru vardır). Aynı şekilde hava ambulans şirketleri de uçuş doktoru desteği koşuluyla hasta taşıyabilmelidir. Ayrıca uçak kazası durumlarında her olasılığa göre hazırlık yapılmalı; çok sayıda acil hasta ve yaralıya kimlerin müdahale edeceği, kara ve hava ambulanslarının nereden temin edilip, nerelere tahliye yapılacağı gibi senaryolar üzerinde çalışılmalıdır; büyük hastanelerle önceden anlaşmalar yapılmış olmalıdır.
Biraz emek isteyen bu işleri hemen bir özel şirkete ihale etmek son yılların modası oldu. Med Line, SVS Grup gibi ciddi şirketlerle bu tür hizmet akitleri yapılırken, tıbbi cihaz, eleman ve ekipman imkanları yanında uçuş doktoru koşulu neden getirilmez? Bu firmalar böyle bir koşul olsa, yurtiçi veya yurtdışı kurs görmüş hekimleri hemen istihdam edebilecekken, koşul olmayınca bundan imtina etmekte kendilerince haklıdırlar. Düzenleyici üst merci olan SHGM neden iki satırlık bir yönetmelikle bunu zorunlu tutmaz, başka konulardaki titizliği neden burada göstermez, anlamak mümkün değil. En iyi (ve en pahalı) öğreticiler olarak "kazaları kullanmaya" devam mı ediyoruz?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Twitter'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete