Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

Gümrük müsteşarlığı ve kiralık uçaklar

Geçtiğimiz günlerde gümrük müsteşarlığından yapılan bir
açıklamaya göre havayolu şirketlerinin yurt dışından kiraladıkları uçakları
yeniden bir başka ülkeye kiralayamayacaklarına yönelik var olan bir kararın
uygulamaya geçirileceği haberleri gündeme düştü.


Havacılık sektörünün en hassas olduğu konulardan birisidir
bu. Çünkü şu anda AtlasJet'in 7, Kuzu Kargo'nun 6, Word Focus'un ve Inter
Air'in 3'er, Best Air, Saga Air ve Onur Air'in 2'şer, Golden Air ve Pegasus'un
ise birer uçakları yurt dışında kiralık. Gümrük müsteşarlığından son dakikada
yapılan açıklamaya göre bu uçaklar Türkiye'ye geldiği anda bağlanacak ve
uçurulmayacak.


Tablonun geniş versiyonuna göre ise toplam 12 Türk
şirketindeki 32 yolcu ve 17 kargo uçağı olmak üzere 49 uçak dünyanın çeşitli 20
ülkesine wet lease modeliyle kiralandı.


Türkiye, bulunduğu coğrafya itibariyle yazın uçaklarını tam
dolulukla uçurabilen ve kışın ise bu uçaklardan ciddi oranda zarar eden bir
yolcu profiline sahip. Durum böyle olunca da şirketlerin büyük çoğunluğu
uçakları kışın, özellikle hac döneminde yurt dışına kiralıyor ve bütçelerini de
böylece dengeleyebiliyorlar. Bu gibi kiralamalar belki maliyetle tam sınır olsa
da şirket bir anlamda daha çok zarar edeceğine kiralama yöntemiyle daha az
zarar ederek paritesini kapatmış oluyor.


Gümrük müsteşarlığı ise görünen o ki elindeki mevcut
mevzuatı uygulamaya karar vermiş. Acaba var olan bir mevzuatı bugün uygulamaya
karar vermelerinin sebebi nedir. Yani bir gün geldi de sayın müsteşar, "Vay
canına. Yanlış yapıyoruz. Kanunda çok açık belirtilmiş. Hemen durdurun yurt
dışı kiralıkları" mı dedi? Elbette benim dejenere ettiğim gibi gelişmemiştir
ama gerçekten bunun çıkış noktasını merak etmiyor değilim.


TÖSHİD Başkanı ve Onur Air CEO'su Şahabettin Bolukçu bu
konuyla ilgili olabildiğince sessiz kalmayı tercih ediyor. Çünkü yanlış hesabın
Bağdat'tan döneceğine inandığını sanıyorum. Bu aşamada gümrük müsteşarlığının
bu uygulaması için sert bir demeç işleri gerebilir.


Fakat sanırım bu yazı yazıldığı tarihlerde bir karmaşa da
yaşanıyordu. Çünkü Sayın Bolukçu, "Sadece uçakların deklare edilmesi isteniyor.
Durdurulmaları ve uçuştan men edilmeleri söz konusu değil" dediği sıralarda
gümrük müsteşarlığı bir açıklama yaparak; "Leasing yoluyla şirketler tarafından
kiralanan uçak başka ülkelere kiralanamaz. Yoksa normal yollarla kiralanmış
uçakların başka ülkeye gönderilmesi sorun teşkil etmiyor" açıklamasını yaptı.


Yani, arada küçük bir nüans farkı var. Kiraladığınız uçağı
istediğiniz gibi kiraya verebiliyorsunuz. Yeter ki leasing şeklinde kiralanmış
olmasın.


Bu durum her ne kadar Türkiye'nin itibarını korumaya yönelik
alınmış gibi gözükse de ciddi bir ticari gelir kaybına neden olacaktır.
Mevzuatın temeli bir anlamda leasing alıştaki sorumluluk yerine getirilmeden
kiralama modeliyle önceden parayı kazanmak ve sonrasında da şirketin kaybolma
ve paranın buharlaşma süreci endişesi yatıyor.


Bugüne kadar böyle bir şey olmadı. Ama şu anda bu kadar uçak
yurt dışında operasyon yaparken sabah kalkıp böyle bir karar almak sıkıntılar
yaratabilir.


Elbette buradaki asıl sorun yukarıda saydığım uçaklardan
hangilerinin leasing yoluyla kiralanmış olduğudur. Bu kiralama modeline bel
bağlamış olanlar varsa bu model o şirket için ciddi sıkıntılar yaratacak
demektir.



YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete

YAZARLAR