Meğer Doğru Söylüyormuş
Hiç fark ettiniz mi insanoğlu ne kadar da zalim? Özellikle de benim ülkemde. Geçmişten süre gelen ataerkil bir yapıya sahip olduğumuzdan kadınlarımız hep dışlanmış, ayıplanmış, horlanmış her koşulda haksız duruma düşürülmüştür. Kadınların masumiyetine inanmak her zaman için aklımıza gelen en son şey olmuştur.
Sanırım bu nedenle aylar önce ' Ben Erol Köseyle evli olmadığını sandığım için birlikte oldum. ' diyen Gülşen'e inanmak bizlere bu kadar zor geldi. Gülşen'in, yaşamı bu kadar gözler önünde olan bir adamın evli olduğunu bilmemesi bizlere hiç inandırıcı gelmedi. Erol Köse'nin tutarsız tavırlarının, sözlerinin de etkisiyle Gülşen'i yargılayıp durduk. Gülşen ise kendine yapılan suçlamalara, hakaretlere sadece 'Bana artık evli olmadığını belgelerle kanıtlamıştı. Ben evli olduğuınu bilmediğim bir adamla ilişki yaşadım ' diyerek karşılık veriyordu.
Geçen haftalarda Gülşen'in söylediklerinin doğru olduğunu kanıtlar nitelikte bir belge ortaya çıktı: Erol Köse ve eşinin boşandığını gösteren bir belge... Ve bu belgenin tarihi Gülşen'le Erol Kösenin yaşadıkları ilişkiden çok daha eski bir tarihe denk geliyor. Öyleyse neden Gülşen aylardır masum olduğunu anlatmaya çalışırken Erol Köse ve eşi' Biz ayrıydık. 'demediler? Neden Gülşen'i yuva yıkan bir kadın gibi gösterdiler? Haydi Erol Köse'yi geçtim o bir programda aşkını ilan ettiği Gülşen'den olumlu cevap alamadığından Gülşen'e çamur atıp onu bitirmeye çalışıyor. Peki eşinin derdi ne? Bir kadın, başka bir kadına bunu niye yapar? Masum bir kadını adını kötüye çıkmasına neden izin verir? Ona bu kötülüğü yaptıran kadınca bir kıskançlıksa eğer, kıskançlığın insani değerlerin önüne böylesine geçmesini kınıyorum ve artık özellikle de bu son yılda işindeki başarılarıyla değil yalnızca girdiği polemiklerle, aşk hayatında yaşadığı çalkantılarla, tutarsız davranış ve sözleriyle gündeme gelen Erol Köse'nin yalanlarının bir son bulmasını diliyorum. Son bulsun ki en azından başka kadınlar Gülşen gibi yara almasınlar.