Pilotluk hayali gerçek oluyor
Kız çocukları gelin erkekler ise pilot olmak isterdi hep. Kızlar genellikle izdivaca erip bu hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulsalar da erkekler için genellikle bu imkan çok çok az bir ihtimaldi.
Pilot olmanın sırrı sadece Hava Kuvvetleri'ne girmekte saklıydı. Ancak ince eleyip sık dokuyan ve arz talep dengesi içerisinde düşük bir ihtimal olan bu durum da herkes için gerçekleşmezdi.
Genellikle zaten çoğumuz kocaman adam olduğumuzda ya bu hayalimizin arkasından gidemezdik ya da gitsek bile sınavlardan kalırdık. Geçebilenler ise jet kullanmak varken sivil orijine transfer olmak için acele etmezlerdi. Ya da en azından mecburi hizmetleri onları oldukça bir süre doğal olarak hava kuvvetlerinde tutardı.
Oysa şimdi ortaya çıkan pilot okulları sayesinde maddi durumunu biraz denkleyebilen bu işe hevesli ve elbette becerikliler için durum hiç de imkansız değil.
Türkiye'de son yıllarda pilot açığını gören birçok girişimci sayesinde oldukça yetenekli becerikli gençlerimiz kokpite adım atıyor. Yine de pilot olmanın çok kolay olmadığını söyleyelim ama en azından artık imkansız değil.
Türkiye'de katlanarak artan uçak yolculuğu ve buna bağlı olarak gelişen havacılık sektörü sayesinde ciddi bir pilot açığı ortaya çıkmış durumda.
Kokpite transfer olup ikinci pilot olarak uçanlar belli bir açığı kapatsa da emekli olanların yerine kaptan pilot olanların sayısı yeterli seviyede değil. Bu nedenle İstanbul'dan İzmir'e uçtuğunuz çoğu uçakta kaptanınızın Alman, Fransız, İngiliz ve Hatta Yunan bile olma ihtimali var. Çünkü bu milliyetteki kaptanlarla sivil havacılığımız eldeki açığı kapatmaya çalışıyor.
Gelecekteki 10 yıl içerisinde ihtiyaç duyulan pilot sayısı aralığının yüzlerce olacağını varsayarsak bu okullara düşen önemi de daha net anlayabiliriz. Üstelik bu sayede hava kuvvetleri havuzundan beslenen sektörün daha dengeli olacağı da şüphesiz. Bu sayede hava kuvvetlerindeki muhtemel pilot açığı da bir oranda engellenmiş olacak. Üstelik sivil orijinli pilotlar sayesinde kokpit uyumu daha iyi sağlanacak ve kural öncelikleri de yakın tarihimizdeki negatif olaylara göre azalmış olacak.
En azından kokpit dengesi yarı yarıya sivil ve askeri olarak dengelenecek ki şüphesiz bu durum büyük önem taşıyor. Ancak elbette pilot olmak isteyenlerin ödeyeceği 50 bin dolarlar seviyesindeki kurs ücreti yüksek gözükebilir.
Bunun içerisine her öğrencinin yapması gerekli bireysel uçuş giderlerini de dahil etmek gerekir. Neticede sadece bir okul sırasından mezun olmak gibi bakmamak gerek hadiseye.
Pilot olmanın ve hem de yeterli bilgi ve beceride pilot olmanın bedeli bu rakamla bile sınırlı değil.
Öğrencinin kendini sadece hocaların öğretisine bırakmak yerine tüm heyecan ve isteğiyle öğrenmek azminde olması da tartışmasız çok önemli.
Bu arada okulların sivil havacılık tarafından aralıksız denetlenmesi ve buradan yetişen pilotların kalifiyesinde hiçbir zafiyet bulunmaması gerekliliğini de tekrarlamak gerek.
Kısacası artık havayolu pilotu olmak sadece çocukların göreceği bir rüya değil.
