Yusuf Zengin
Yusuf Zengin

Medyada felaket haberleri

Yıllardır söylemekten dilimde tüy bitti. Bir uçağa bomba ihbarı yapılmasının iki amacı vardır. Bunlardan birisi en küçük amaç diğeri ise bunun arkasına saklanılan asli hedeftir. Birinci amacın tuzağıyla saklanmıştır.

İlk amaç ihbar yapılan uçaktaki kişi kadar insana ve o sırada bundan haberdar olan çevredeki kişilere korku salmaktır. Bu kaostan fayda çıkartmaktır.

Ancak ikinci asli amaç ise bunun olabildiğince daha çok insana yayılan bir haber olmasını temin etmek ve bu sayede tek bir taşla binlerce, milyonlarca kuş vurmaktır. Bunun tek yolu da o konunun, o ihbarın haber olması, gazete manşetlerine taşınması, televizyon haberlerinde yer almasıdır. Yüz kişinin başına gelmesi muhtemel bir olayın duyurularak herkeste aynı korku etkisinin sağlanmasıdır.

İşte Güngören patlamasında da yaşanan aynısıdır.

Medya yöneticilerinin ne kadar empati yoksunu, ne kadar halktan kopuk olduğunun ispatıdır o kanlı görüntüler.

Medyanın akılsız yöneticileri, öğrenme becerisinden yoksun, gereksizce ve anlamsızca gelişmiş egolarıyla oturdukları yerden hiçbir şeyi algılamaksızın sözüm ona çalışıp görev yapıyorlar. Yahu hiç mi bir yabancı ülke medyasını takip etmezsin. Hiç mi sağduyu denen o duygudan yok içinde? Hadi hepsini bir kenara bıraktım bu kadar ticaretten uzak ve ahmakça iş yapılır mı?

Halkın bu görüntüleri görmek istemediğini, bunun yerine birlik olmak adına konunun irdelenmesiyle yetineceğini nasıl anlamazsın. Eline o gazeteyi aldığında, ekranda o kanalı açtığında bunları biliyor zaten. Ayrıca bir insanın can çekişen halini görerek bu korkusunu niye büyütsün. Ve niye bir teröristin ekmeğine bu kadar yağ sürülür.

Politikacıları sevmem. Politika sistemini de sevmem. Atanmış yüksek rütbeli emniyet güçlerinden haz etmem, onlar da birer amatör politikacı olmuştur zaten. Valilerden hoşlanmam. Sadece gerçek belediye başkanlarını severim. Hani o hiç olmayan ama sadece gerçekten hizmet etmeye çalışanlarını.

Ama bu defa hepsi doğruyu söyledi.

Medya kendine artık çeki düzen vermeli. Artık silkinip kendine gelmeli.

Şimdi çıkacak bir gazete, bir sağduyulu televizyon kanalı halkın sevgilisi haline gelecektir bundan eminim. Arkasında bir politik güç barındırmaksızın ve belki de sokakta satılacak cinsten; ama sadece gerçekleri yazacak ve halkın sağduyusuna göre hareket edecek gerçek bir gazeteye ihtiyaç var. Hiç reklam yapmaksızın sessizce çıkacak bu gazetenin öyle çok renkli, çok büyük, çok kalın olması da gerekmiyor. Sadece içlerinde gerçekten gazeteciliği bilen ve buna odaklanmış insanların çalışması yeterli. İhtiyacımız olan bu.

Son olarak söylemek isterim ki Güngören patlamasının modelini aynen 11 Eylül ikiz kuleler saldırılarına benzetiyorum. Daha doğrusu bu şekilde kokuyor. Bu yönde hiçbir somut delil olmamasına rağmen o saldırıyı kimlerin, hangi odaklı güçlerin yaptığına inanıyorsam bu saldırıyı da Türkiye'deki simetrik benzerlerinin gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Bu tespitim muhtemelen hiçbir zaman, yani en azından gelecekteki 50 yıl boyunca ortaya çıkacak ve ispatlanacak bir şey değil. Ama inancım böyle. Vejetaryen olmaya çalışan dünyada çocuk katillerinin bulunması ne büyük bir tezat değil mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Twitter'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete