Orman yangınında bilinmeyenler
Antalya'nın yarısı ve neredeyse Manavgat'ın tamamı yanınca aklımız başımıza geldi. Maddi bedeli iki milyar dolar civarında ormanımızın yandığı söyleniyor. Ormana bedel biçilemeyeceğine yönelik ise hiçbir yorum duymadım şu ana kadar.
Yıllardır orman yangınlarından ders almayız. Bundan yıllar önce kardeş dergimiz Gökyüzü Haberci'de duyurduğumuz bir özel haberle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü üst düzey çalışanıyla Orman bakanlığı arasında nasıl paslaşmalar olup yangın uçağı ihalelerinin kimlere verildiğini yazmıştık. Bu ihalede SHGM çalışanı yöneticinin de olması nedeniyle işine son verilmiş güya göstermelik bir de soruşturma açılmıştı.
Ben o soruşturmaları bilirim. Halkın gazını almak, tansiyonunu düşürmek için kullanılır. Verilen mesaj "Merak etmeyin ne gerekiyorsa yapacağız" dır. Oysa Atlas Jet kazasında bile devletin ne yaptığını hepimiz gördük. Hatta Diyarbakır kazasında da hakeza aynı.
Orman yangınlarıyla mücadele konusunda yazmaktan kalemimde mürekkep, konuşmaktan dilimde tüy bitti. Yıllar önce bu konuyu araştırmış birisi olarak söyleyebilirim ki şu anda alınmaya çalışılan önlemlerle bile bu iş olmaz.
Yıllardır orman yangınlarının helikopterlerle söndürülemeyeceği, çünkü helikopterlerin ne kadar yüksekte olursa olsun vantilatör gibi havayı aşağıya basarak yangına körükle gidildiğini söylüyorum. Bizim devlet yine helikopter alma sevdasında. Çünkü bu helikopterlerin ihalesi uçakların ihalesine benzemiyor. En eski külüstürünü bulup yüksek rakamlarla bize ihale edebiliyorlar. Oysa bir amfibik uçağın veya kuyulardan dolum yapacak küçük uçakların kapasite ve becerileri dolayısıyla bedelleri çok çabuk ortaya çıkacağı için kimsenin adam gibi uçağa yöneldiği yok.
Helikopterler sadece şehirdeki büyük yangınlarda kullanılır. Ormanda personel taşımak için kullanılır, yangın önleme bölgelerine yani ateşin üzerine değil, yangının ilerleme ihtimali olan kesimlerde ve yangının geçtiği bölgelerde soğutma çalışmaları için kullanılır.
Yeni ihale startını vermek için bu kadar yangının geçmesi mi gerekiyordu?
Siyasilerin bu durumdan vazife çıkartıp bunu para harcar hale dönüştürme becerilerine de ayrıca hayranım doğrusu.
Oysa zaman içerisinde TAI'nin sırf bu işler için yaptığı uçaklarını almayan kimdi? Hatta o uçakların yurt dışına satılabilecek hale bile getirmeden projeyi iptal edenler nerede?
Of, gerçekten of.
Bu konuda bir kitap olacak kadar yazı yazmış olmama rağmen bu kadar plansız, programsız, vurdumduymaz, umarsız, heyecansız proje üretmeye ve yönetmeye çalışılıyor gibi gösterilmesi beni gerçekten çok üzüyor.
Ulaştırma sektöründeki beceriksizlikleri görünce diğer tüm sektörler düzgünmüş gibi geliyor ama sanırım bu orman ve ziraat konusundaki basiretli yönetici, eleman ve organizasyon eksikliklerimizin yanında ulaştırma sektörü uzay çağını yaşıyor.
İhaleyi yakından takip edeceğim ve bu konuda gerekirse büyük bir kamuoyu oluşturup işin yanlışlarını ortaya koymayı görev edineceğim. Neden TAI'nin ürettiği bu uçaklarla ilgili projeyi açmak ve kendi öz sermayemizle üretim yapmak yerine yurt dışına birkaç yüz milyon dolar daha vermeye çalışıyoruz?
Bunun adı nedir, birisi söylesin!