Sandviçten domuz çıkmış; “Yok deve”
Bir yolcu yurt dışındaki istasyonda uçağın gecikmesi sırasında kendilerine dağıtılan sandviçin içerisindeki salamda domuz eti olduğunu iddia ediyor. Bu yolcu sandviçin yarısını yemiş, yarısını yedikten sonra aklı başına gelmiş ve domuz eti olabileceği ihtimaliyle kalanını yanına alıp İstanbul'da tahlile göndermiş. Tahlil sonuçlarına göre de sandviçteki salamda domuz eti varmış.
"Yok deve" demek lazım bu zihniyete. Zihniyetten kastım sandığınız gibi THY yönetimi değil, dedektif ruhlu yolcu tanımımdır.
"Ameller niyete göredir" özdeyişini tekrarlamayacağım. Ama "Eylemler niyete göredir" diyebilirim. Yani aslında önemli olan THY'nin gerçekten yolcularına içerisinde domuz eti bulunan yiyecek ürünlerini dağıtmakta sakınca görmeyecek şekilde yönetiliyor olmasıdır. Yoksa Avrupa'nın bir şehrinde uçak geciktiğinde dağıtılan sandviçin içerisindeki salamın neli, yani hangi karışımlı olduğunu da yolcu olarak sen tahmin edeceksin aslında. Burada sağlığa değil, dini inançlara aykırı bir durumdan bahsediliyor elbette.
Örneğin Singapur Havayollarıyla bir yere uçuyorsanız biletinizi aldığınız anda kendinize Müslüman yemeği ısmarlayabilirsiniz. Uçakta herkes domuz rosto yerken siz görüntüsü gayet domuzluya benzeyen güzel bir işlenmiş sosis kızartması veya koca dilim bir bonfile yiyebilirsiniz. Hostesiniz oturduğunuz koltuğa geldiği anda elindeki listeden sizi tanımlar ve kontrol ederek yemeğinizi verir.
Arkadaşlarımızla bir yurt dışı seyahate gittiğimizde ısırdığım küçük yuvarlak ekmeğin içinden tahıl tanesi zannederek yediğim parçacıkların domuz salam dilimleri olduğunu görünce şaşkınlığa uğramıştım.
Ben din adamı değilim ama çocukken ramazanda oruçluyken buzdolabından su içmeme karışmayan annem bana oruçlu olduğumu sonra hatırlatmış ve unuttuğum için de orucumun bozulmadığını söylemişti. Yani önemli olan neyi nasıl yaptığını bilerek gerçekleştirmek değil midir? Hem dinimizde hem de hukukumuzdaki tanımlar böyle değil midir?
Bence THY hiçbir zaman bilerek kimseye domuz eti yedirmez. En azından şu andaki yönetimin hakkını bu anlamda vermek gerekir. Şekilci yaklaşımları içerisinde yerine getirdikleri en önemli vecibelerden birisinin domuz eti yememek olduğunu adım gibi biliyorum. Bir yanlışlık olduysa da bunun sıkıntısını fazlasıyla çektiklerine eminim.
Domuz eti yediğini söyleyen yolcunun psikolojisi bozulmuş. Haklıdır elbette. Amacım domuz eti yemenin inançlı bir Müslüman için normal bir şey olacağını anlatmak değil tabi.
Ama THY gibi bir şirkete kimsenin domuz etli sandviç servis edeceğini sanmıyorum. Kaldı ki hadi oldu diyelim, din adamı olmadığımı tekrarlayarak iddia edeyim ki emin olun dini bir sakıncası yoktur.
İnanmayan müftüye sorsun.
"Yok deve" demek lazım bu zihniyete. Zihniyetten kastım sandığınız gibi THY yönetimi değil, dedektif ruhlu yolcu tanımımdır.
"Ameller niyete göredir" özdeyişini tekrarlamayacağım. Ama "Eylemler niyete göredir" diyebilirim. Yani aslında önemli olan THY'nin gerçekten yolcularına içerisinde domuz eti bulunan yiyecek ürünlerini dağıtmakta sakınca görmeyecek şekilde yönetiliyor olmasıdır. Yoksa Avrupa'nın bir şehrinde uçak geciktiğinde dağıtılan sandviçin içerisindeki salamın neli, yani hangi karışımlı olduğunu da yolcu olarak sen tahmin edeceksin aslında. Burada sağlığa değil, dini inançlara aykırı bir durumdan bahsediliyor elbette.
Örneğin Singapur Havayollarıyla bir yere uçuyorsanız biletinizi aldığınız anda kendinize Müslüman yemeği ısmarlayabilirsiniz. Uçakta herkes domuz rosto yerken siz görüntüsü gayet domuzluya benzeyen güzel bir işlenmiş sosis kızartması veya koca dilim bir bonfile yiyebilirsiniz. Hostesiniz oturduğunuz koltuğa geldiği anda elindeki listeden sizi tanımlar ve kontrol ederek yemeğinizi verir.
Arkadaşlarımızla bir yurt dışı seyahate gittiğimizde ısırdığım küçük yuvarlak ekmeğin içinden tahıl tanesi zannederek yediğim parçacıkların domuz salam dilimleri olduğunu görünce şaşkınlığa uğramıştım.
Ben din adamı değilim ama çocukken ramazanda oruçluyken buzdolabından su içmeme karışmayan annem bana oruçlu olduğumu sonra hatırlatmış ve unuttuğum için de orucumun bozulmadığını söylemişti. Yani önemli olan neyi nasıl yaptığını bilerek gerçekleştirmek değil midir? Hem dinimizde hem de hukukumuzdaki tanımlar böyle değil midir?
Bence THY hiçbir zaman bilerek kimseye domuz eti yedirmez. En azından şu andaki yönetimin hakkını bu anlamda vermek gerekir. Şekilci yaklaşımları içerisinde yerine getirdikleri en önemli vecibelerden birisinin domuz eti yememek olduğunu adım gibi biliyorum. Bir yanlışlık olduysa da bunun sıkıntısını fazlasıyla çektiklerine eminim.
Domuz eti yediğini söyleyen yolcunun psikolojisi bozulmuş. Haklıdır elbette. Amacım domuz eti yemenin inançlı bir Müslüman için normal bir şey olacağını anlatmak değil tabi.
Ama THY gibi bir şirkete kimsenin domuz etli sandviç servis edeceğini sanmıyorum. Kaldı ki hadi oldu diyelim, din adamı olmadığımı tekrarlayarak iddia edeyim ki emin olun dini bir sakıncası yoktur.
İnanmayan müftüye sorsun.