Polis Bayramı, eziyet bayramı..
1845 yılından beri her 10 Nisan günü tüm polis teşkilatımız Polis Haftasını kutluyor. Bizler bayramlarımıza çok önem veren bir ülkeyiz.
Peki 10 Nisan Haftası Polis Bayramı nasıl kutlanıyor?
Nokta nöbetinde üzerlerinde takım elbise, başlarında şapkaları, bellerinde silahlarıyla 22 derece sıcağın altında bekleyerek.
Gece, gündüz, sıcak hava, soğuk hava demeden çalışmak, vatanlarını korumak durumunda olan polislerimiz 3 kuruş maaşa ailelerini geçindirmek için çabalıyorlar.
Her zaman kendilerinden önce vatandaşın güvenliğini ve huzurunu sağlamayı ilke edinen polislerimiz, polis haftası olması sebebiyle yollardaki bayanlara çiçekler dağıtarak kendi bayramlarında bile vatandaşın huzuru ve mutluluğu için uğraş veriyorlar.
Her olayda, her konumda dişini canına takarak tabiri caizse savaşan bu insanlar, bir gün olsun şikayet etmiyorlar.
Her ne kadar suçlansalar da, bazen aşırı tepki verdikleri söylenerek hem basının hem de halkın tepkisini çekseler de Türk Polisi her şeyin en iyisine layık.
Layık çünkü canımız yandığında, malımız çalındığında, başımıza kötü bir olay geldiğinde ilk önce onlara sığınıyoruz.
Onlar bizleri teselli eden, yeri geldiğinde kardeş, ağabey, anne, baba olan insanlar.
Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda rahat rahat uykuya dalmamızı sağlıyorlar.
Çünkü biliyoruz ki, Türk polisi her yerde, bizlerin güvenliğini sağlamak için nöbette.
Bu uğurda canlarını feda eden şehitlerimiz ve ailelerini unutmak da mümkün değil tabiki.
Hiç bir anne baba evlatlarını kaybetmeyi istemez. Ama bizim anne babalarımız gönül rahatlığıyla ‘Vatan sağolsun' diyebilecek kadar sağduyulu.
Polislerimizin ve şehit yakınlarımızın bu güzel gününde hiç yapmadığımız bir şeyi yapalım ve bir kez olsun kendimizi değil de onları düşünelim…
10 Nisan günü tatil yapma ama Devletimizin Polis Teşkilatının 164 yıllık köklü bir kuruluş olmasında büyük payı olan bu insanlardan maddi desteğini esirgememesi gerektiğini düşünüyorum. En azından şehit yakınları bir hatta iki ( gönlümden geçen binlercesi tabiki ) maaş ikramiyeyi hak ediyorlar.
Peki 10 Nisan Haftası Polis Bayramı nasıl kutlanıyor?
Nokta nöbetinde üzerlerinde takım elbise, başlarında şapkaları, bellerinde silahlarıyla 22 derece sıcağın altında bekleyerek.
Gece, gündüz, sıcak hava, soğuk hava demeden çalışmak, vatanlarını korumak durumunda olan polislerimiz 3 kuruş maaşa ailelerini geçindirmek için çabalıyorlar.
Her zaman kendilerinden önce vatandaşın güvenliğini ve huzurunu sağlamayı ilke edinen polislerimiz, polis haftası olması sebebiyle yollardaki bayanlara çiçekler dağıtarak kendi bayramlarında bile vatandaşın huzuru ve mutluluğu için uğraş veriyorlar.
Her olayda, her konumda dişini canına takarak tabiri caizse savaşan bu insanlar, bir gün olsun şikayet etmiyorlar.
Her ne kadar suçlansalar da, bazen aşırı tepki verdikleri söylenerek hem basının hem de halkın tepkisini çekseler de Türk Polisi her şeyin en iyisine layık.
Layık çünkü canımız yandığında, malımız çalındığında, başımıza kötü bir olay geldiğinde ilk önce onlara sığınıyoruz.
Onlar bizleri teselli eden, yeri geldiğinde kardeş, ağabey, anne, baba olan insanlar.
Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda rahat rahat uykuya dalmamızı sağlıyorlar.
Çünkü biliyoruz ki, Türk polisi her yerde, bizlerin güvenliğini sağlamak için nöbette.
Bu uğurda canlarını feda eden şehitlerimiz ve ailelerini unutmak da mümkün değil tabiki.
Hiç bir anne baba evlatlarını kaybetmeyi istemez. Ama bizim anne babalarımız gönül rahatlığıyla ‘Vatan sağolsun' diyebilecek kadar sağduyulu.
Polislerimizin ve şehit yakınlarımızın bu güzel gününde hiç yapmadığımız bir şeyi yapalım ve bir kez olsun kendimizi değil de onları düşünelim…
10 Nisan günü tatil yapma ama Devletimizin Polis Teşkilatının 164 yıllık köklü bir kuruluş olmasında büyük payı olan bu insanlardan maddi desteğini esirgememesi gerektiğini düşünüyorum. En azından şehit yakınları bir hatta iki ( gönlümden geçen binlercesi tabiki ) maaş ikramiyeyi hak ediyorlar.