Güvenlik bir hizmettir
Gelişmiş dünya ülkelerindeki havalimanlarında sistemlerin farklılığı gözardı edilemeyecek boyutlarda.
Örneğin güvenlik hizmeti bakış açısı oldukça ilginç, halka açık bir alan olduğunu düşündüğünüz pasaport ve boarding kontrolü öncesi herkes elini kolunu sallayarak binaya girişini yapıyor. Sadece uçağa binip yolculuk edecek olan kişiler üst aramasından geçiyor ve insanlara terörist muamelesi yapılmıyor. Biz de durum biraz daha farklı, kontrol üstüne kotnrolden geçiliyor ve bu üst aramalarından geçerken inanılmaz bir uslüplar kullanılıyor. Her ne olursa olsun şunun altı çizilmeli ve güvenlik görevlisi adı
altında görev yapan kişiler de bunu felsefe edinmelidir. Burada verilen güvenlik bir 'hizmet'tir.
Verilen hizmetlerin kalitesi her zaman en üst seviyede olmalı, hizmet verirken karşınızdaki kişinin -yolcunun- aslında sizin müşteriniz olduğu kavramını da unutmamak gerekir.
Misal İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bugün iç hat ve dış hat yolcusu arasında sınıf farkı söz konusu oluyorsa burada bir sıkıntı söz konusu demektir.
Dış hatlardaki yolcu üst aramalarında kibar, görgülü, sakin ve sabırlı görevliler çalışırken, iç hatlarda kaba, sabırsız, sinirli ve karşısındaki yolcuya potansiyel suçlu gözüyle muamele yapan görevliler yer almakta.
Durum böyleyken tartışmalar yaşandığında güvenlik görevlileri günde 12 saat ayakta çalıştıklarından, az maaş aldıklarından, dış hat yolcusunun iç hat yolcusuna göre daha elit ve kaliteli olduğundan şikayet ediyorlar.
Bugün günümüzde herkes en az 12 saat çalışıyor, ağır çalışma koşullarında ve az bedellerle görev yapıyor. Hepsinin üstleri var, hepsinin karşısında kaprisli müşterileri bulunuyor. Ama hiç bir özel sektörde kapris yaptığı için müşterisini azarlayan bir çalışan göremezsiniz, güvenlik görevlisi olmak demek belli bir takım yetkilere sahip olmak demek karşındaki müşteriye, yolcuya ya da yolcu yakınına hiç bir şekilde azarlama hakkına sahip olmak demek değildir.
Maalesef havalimanları içerisinde ufak bir gezinti yaptığınızda sinirli güvenlik görevlileri ve sinirli yolcularla karşılaşmamak mümkün değil.
Herkes şikayetçi...
Güvenlik görevlileri Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün vermiş olduğu bir takım prosedürleri uygulamak zorunda, bu prosedürlerde maalesef belli bir çerçeve çizilmemiş, çizilmesi de çok mümkün değil. Bu durumu
işleri
zorlaştırmak için kullanan görevliler söz konusu havacılık sektöründe olan ya da sık uçuşlar
gerçekleştiren herkes ne demek istediğimi az çok anlamıştır.
İşin bir de havalimanı içerisindeki çalışanlar boyutu bulunuyor.
Havalimanı içerisinde görev yapmak demek hangi departman, hangi kurum olursa olsun üst aramasından defalarca geçmek zorunda olmak demek.
Havalimanları içerisinde görev yapan herkesin Apron Terminal Giriş Kartı olarak adlandırılan kimlik kartları yakalarında takılı olmak zorunda. Bu Apron Terminal Giriş Kartlarını alabilmek için, öncelikle havalimanı içerisindeki resmi bir kuruluşta göreve başlamak gerekiyor, SSK'sı yapılan kişi hemen evraklarını hazırlayıp hem Havalimanı Valiliği'ne, hem Devlet Hava Meydanları İşletmeciliği'ne, hem de Havalimanı emniyetine ileterek havalimanı içerisinde çalışmaya başladığını beyan ediyor. Bu başvuru yapıldıktan sonra (herhangi bir sabıkası vs bulunmadığını gösteriyor) uygun görülürse Apron Terminal Giriş kartı valilik, emniyet ve DHMİ tarafından onaylanarak veriliyor. Bu demektir ki bu kurumlar bu kişiye güvendi ve kartı teslim edildi. Çalışanlar ve güvenlik görevlileri arasında sürekli bir sürtüşme, işleri zorlaştırma söz konusu oluyor ve maalesef yine aynı noktaya geliniyor. Sinirler geriliyor... Güvenlik görevlilerinin bunu yapma sebeplerini araştırdım. Belli kurumlar tarafından denetlenen güvenlik sisteminde denetlemeler sırasında maalesef çalışan kişilerin kullanıldığını öğrendim. Çalışan personelin üzerine çeşitli materyaller gizlenerek arındırılmış salonlara geçişleri isteniyormuş. Bu sebepten dolayı da güvenlik görevlileri çalışan kişilere karşı daha temkinli ve şüpheci yaklaşıyor. Umuyorum ki, herkesin şikayetçi olduğu bu hizmet sektöründe en kısa zamanda çözüm süreci başlatılır ve çözüme ulaşılır. Avrupa ülkelerindeki havalimanlarındaki kolaylıkları Türkiye'de de diliyorum. Burada Havalimanı işletmelerine, Valiliklere ve SHGM'ne büyük yük düşüyor.