Davutoğlu: ''Sadece Türkiye'nin değil; Ortadoğu'nun ve Balkanlar'ın seçimi''
Ülke gündemini meşgul etmek, kafaları karıştırmak ve fırsat yaratıp kaos ortamı oluşturmak isteyenler hiç boş durmuyorlar. Dolar ve Euro'da tutmayan oyun, sokak gerginliklerinde sahneye konmaya çalışılıyor. Seçim bürolarına ve konvoylarına yapılan saldırılar bu oyunun bir parçası...
...
Bir başka cephe de; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun şahsına yönelik saldırılarla açıldı. Durum öyle bir hal aldı ki; bu kendini bilmezler işi, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında asılarak idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes'i örnek vererek, aba altından sopa gösterme cüretine kadar vardırdı. Siyasi tarihimizde kara bir leke olan böyle bir olayı tehdit unsuru olarak kullanma gafletinde bulunanların, nasıl bir Türkiye'yi hayal ettiklerini varın siz düşünün.
...
Ama unutulan bir şey var...
Ne Türkiye eski Türkiye; ne de hedeftekiler eski siyasetçilerden...
Bakın Başbakan Ahmet Davutoğlu bu konuda ne diyor: ''Paralel çetenin savcıları, hani 17-25 Aralık'ta darbe yapmak isteyenler meslekten men edilince o gün dediler ki bunların da akıbeti Adnan Menderes gibi olacak. Yani bana cumhurbaşkanımıza Adnan Menderes'i işaret ediyorlar. Be hey gafiller, eğer biz bize şehadet nasip olacaksa, Allah şahit ki millet için vatan için Allah için şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail'e '...ve aleyküm selam' deriz. Bizi akıllarınca korkutacaklar. Biz ölümü Şeb-i Aruz, düğün gecesi olarak karşılayanlardanız."
...
Dikkat edin!..
Milletinin ve ülkesinin geleceği için ölümü bile göze almış bir teslimiyet var ortada... Oynanmak istenen oyunun şifrelerini çözmüş, gerekli tedbirleri almış, olayları iyi analiz etmiş ve gelecek darbelere hazırlıklı bir duruş da var aynı zamanda...
Öylesine kişilikli bir duruşki bu; ülkemizi değil, İslam coğrafyasını da yakından ilgilendiriyor.
Nasıl mı?
Cevabını Başbakan Davutoğlu veriyor: ''Gezi olayları oldu. Aynen Mursi'nin iktidardan edilişine denk gelen günlere geliyor. Hesap şuydu, Arap Baharı Türkiye'deki demokrasi rüzgarını bütün bölgeye yayıyordu. Milletle barışık sistemden, yeni bir Ortadoğu'dan korktular. Önce bizi durdurmaya çalıştılar, durduramadılar. Sonra Mısır'da darbe yaptılar. 17-25 Ocak komplolarına karşı da gereken dersi verdik. Şimdi 7 Haziran'a yürüyoruz. Sadece Türkiye'nin seçimi değil; bütün Ortadoğu'nun balkanların seçimidir.''
...
Sevgili okurlar...
Hafızamzı şöyle bir yoklayalım: DGM vardı, kim kaldırdı? OHAL vardı, kim kaldırdı? Emasya vardı, kim kaldırdı? Başörtüsü zulmü vardı, kim kaldırdı? İmam hatip liselerinin önü kapatılmıştı, kim açtı? Anadilde eğitim yasaktı, kim kaldırdı? Anadolu lehçelerinde siyasi propaganda yasaktı, kim kaldırdı? Her karakolda işkence iddiaları vardı, işkenceyi tarihe kim gömdü? Azınlık vakıflarının malları ile ilgili sıkıntılar vardı, kim çözdü? AYM'ye bireysel başvuru yoktu, kim tanıdı? Siyasi partilerin kapatılması meselesi vardı, kim çözdü? Ekonomi çökmüştü, kim düzeltti? Dışarıda itibarımız sıfırlanmıştı, kim itibar sağladı? Vb. gibi daha bir çok mesele vardı, kim halletti?
Tüm bunlar ve bunlara benzer soruları lütfen kendi kendinize sorun ve cevabını yine kendiniz verin...
Sonra...
Sonrası sandıkta...
Özgür iradenizle sandığa gidin ve 'Türkiye'nin geleceği için; yeni ve güçlü bir Türkiye' için oyunuzu kullanın. Unutmayın ki; hak ettiğimiz yönetimlerce yönetiliriz.
Saygılar...