VATANDAŞ; DEMOKRASİYE VE TEMSİLCİLERİNE SAHİP ÇIKTI
Geçtiğimiz günlerde dahili ve harici hainlerce sahneye konan 'kalkışma/darbe' girişimi; bir taraftan komedi filmlerini aratmayacak türden anlara sahne olurken, diğer taraftan da inanılmaz trajik görüntülerle hafızalara kazındı.
Ve bu yaşananlar gösterdi ki; daha fazla kenetlenmek ve birbirimize sahip çıkmak durumundayız.
...
Komedi filmi dedim...
Çünkü; 'tatbikat var' diyerek anakuzusu 20 yaşındaki gençleri sokağa döktüler.
Karşılarında öfkeli ve demokrasiye inanmış bir halk topluluğu...
Çocuk şaşkın bir vaziyette bakınıp duruyor. Elindeki silahı ve askerliği unutmuş...
Komutanları bile aynı durumda...
Vatandaşlar da bu durumu hissetmiş olacaklar ki; 'Evladım ver silahını teslim ol. Sen bizim çocuğumuzsun, sizleri kandırmışlar' diyerek onları ikna etmeye çalışıyor.
Çocuk biraz ürkek, sağa sola bakınarak komutanından gelecek emri bekliyor. Ancak komutanının durumu da (olayın farkında bile olmayan bazıları) kendisininkinden farkı değil. O da karşısındaki masum sivillere bakıyor....
Bir süre sonra konu büyümeden tatlıya bağlanıyor ve silahlar sivil polislere teslim ediliyor. Bir kaç tatsız linç girişiminin (ki öfkeli sivillerce yapıldı) haricinde olaylar yatışıyor. Öyle ki; siviller, biraz önce kendilerine silah doğrultan Mehmetçiklere su dağıtıyorlar. Bir asker; 'Ağabey, bize tatbikat var dediler geldik. Yoksa benim ne işim var sizin karşınızda' diyor.
...
Trajik dedim...
Halkın silahları halka doğrultuldu...
Jetlerle Meclis binası, Emniyet Genel Müdürlüğü binası ve diğer önemli devlet daireleri bombalandı; görevliler şehit edildi.
Skorsky helikopterlerle vatandaşa mermi yağdırıldı; onlarca insan öldürüldü veya yaralandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otel ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalandı.
İşin en acı yanı da; Genelkurmay Başkanı ve birkaç kuvvet komutanı saatlerce rehin tutuldu.
...
Ancak...
Sahnelenmek istenen oyun yine tutmadı. Çünkü; sağduyu galip geldi ve vatandaş 'demokrasiye ve temsilcilerine' sahip çıktı. Meydanlar insanlar tarafından dolduruldu; sokaktaki asker ve vatandaş (münferit birkaç olay dışında) kucaklaştı. Aklıselim ve vatansever komutanlar bu pervasız 'kalkışma' karşısında resmen kalkan oldular; vatan evlatlarının daha fazla kırılmasını önlediler.
En önemlisi de; Meclis'te bir türlü uzlaşamayan iktidar partisi ile diğer partiler, ortak bir tavır sergileyerek 'demokrasiden' yana tavır aldılar. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın soğukkanlı tutumları da olayların yatışmasında çok büyük rol oynadı. Ve böylece; darbeciler ve işbirlikçileri, okkalı bir tokat daha yemiş oldular.
...
Bu olay şunu açıkca ortaya koydu: Giderek büyüyen ve bölgesinde söz sahibi olmaya çalışan Türkiye'nin önü; öyle ya da böyle kesilmek isteniyor. Her alanda milli bir duruş sergilemeye başlayan ve '2023 yılı hedefi' olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünüp parçalanması için gereken neyse yapılmak isteniyor.
İşin en acı yanı da; bu oyunun aktörlerinden bir çoğunun yerli işbirlikçilerden oluşması. Sırf AK Parti ve onun doğal başkanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı; vatan ve millet kavramlarını bu hainlere unutturmuş görünüyor.
Geçmişten gelen kinle; günümüzde yapılanların hepsini gözardı etmeyi seçen bu satılmış vatan hainlerinin, böylesine pervasızca hareket etmesindeki en büyük etken, hiç kuşku yok ki; bu ülkenin büyümesinden korkan dış güçlerdir. Ama unutmayalım ki; kış kışlığını, p...şt p...ştluğunu yapacaktır. Bu olaylar yatışsa bile; yarın bir başka oyunun sahneye konacağından adınız kadar emin olun. Bu nedenle; sen/biz/bizler, yani halk, bu oyuna gelmemeliyiz, bu p...ştlara fırsat vermemeliyiz.
...
Değerli okuyucular...
Ciddi bir süreçten geçiyoruz. Yapmamız gereken en önemli şey; birlik ve beraberliğimizi bozmaya yeltenenlere fırsat vermemektir. Bu vatan, bu bayrak bizim; ülkeyi yönetenler bizim evlatlarımız ve bizim seçtiğimiz değerler. Onlara sahip çıkmak (yanlış yapıldığında eleştirmek veya değiştirmek) bu ülkenin yararınadır ve doğru olandır.
Provakasyonlara gelmeden, soğukkanlı ve akıllı davranarak bu ciddi tehlikeyi de atlatacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. Farklı görüşten partilerin bile Meclis çatısı altında 'demokrasiden' yana tavır aldığı bu günlerde; bunu başarmak zor olmasa gerek...
Barış ve huzur dileklerimle...