Yapay zekâ tabanlı video analizleriyle donatılmış olan en son nesil güvenlik kameraları sayesinde, tehditlere daha güvenilir, daha kolay şekilde ve daha kısa zamanda müdahale edebilmenin mümkün hale geldiğini söyleyen Sensormatic CMO’su Pelin Yelkencioğlu, “Yapay zeka tabanlı video analiz sistemlerinin güvenlikteki rolü artıyor.

Yapay zeka destekli sistemin getirdiği entegrasyon yeteneği sayesinde, kayıtlı ya da canlı görüntü üzerinden ilgili kişi ya da nesneye ait belirli özellikler üzerinden tarama yapılabiliyor” dedi.

Teknolojide gerçekleşen gelişmeler, daha önce hayatımızda olmayan yapay zekâ, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi kavramları popüler hale getirdi. Bu yeni kavramlar, elektronik güvenlik sektörünün de vazgeçilmez teknolojileri arasında hızlıca yer almaya başladı.

Özellikle güvenlik kameraları, yapay zekâ ve derin öğrenme teknolojilerinin en çok kullanıldığı elektronik güvenlik ürünleri oldu. Birkaç yıl öncesine kadar sadece özel segment kameralarda mevcut olan video analiz özelliği, günümüzde neredeyse her seviye kamerada görülmeye başlandı. Bugün kamera üzerinde yapay zekâ destekli video analizlerin yanı sıra orta seviye standardındaki kameraları akıllandıran NVR’lar, sadece işi kameralara analiz yeteneği kazandırmak olan cihazlar, bunu bulut tabanlı olarak yapan sistemlerle birlikte her ihtiyaca cevap verebilecek geniş bir ekosistem oluştu.

Önceleri sadece dome ya da bullet tipi denilen daha standart kamera tipleri üzerinde yapılandırılabilen yapay zekâ tabanlı analiz yetenekleri, bugün gelişen teknoloji sayesinde balık gözü, multi-sensor gibi farklı kamera tipleri üzerinde de kurgulanabiliyor. Uygulandıkları projelerde ise verimlilik ve finansal fayda sağlıyorlar.

TEHDİTLERE KARŞI CAYDIRICI

Sensormatic CMO’su Pelin Yelkencioğlu, video analizli kameralarla tehditlere daha güvenilir, daha doğru, daha kolay şekilde ve daha kısa zamanda müdahale edilebildiğini belirterek, “Geniş ve büyük alanlar bir yana standart kameralarla izlediğiniz çok geniş olmayan bir alanda bile sürekli izleme yapmak ve istenmeyen durumlara anında müdahale etmek bazen çok mümkün olamıyor. Böyle bir sistemde herhangi bir tehdit, gerçekleşme öncesi veya esnasında değil, gerçekleştikten sonra görülebiliyor. Oysa analiz özellikli kamera çözümleri sayesinde, daha önce oluşturduğunuz senaryolar üzerinden potansiyel bir olayı fark etmek ve takibe almak çok kolaylaşıyor. Örneğin; belirli bir alanda insan ya da bir aracın bulunmasını istemiyorsanız ya da ilgili alanda bunlardan birinin belirli bir zaman boyunca bulunması halinde alarm alıp, operatörü uyarmasını istiyorsanız günümüz video analiz teknolojileriyle bunu gerçekleştirebilirsiniz. Bu sayede geleneksel, reaktif güvenlik yerine yeni nesil proaktif güvenlik için ortam sağlamış oluyorsunuz” dedi.

FARKLI ALANLARDA KULLANIMI YAYGINLAŞIYOR

Yelkencioğlu, “Yapay zekâ destekli, akıllı, analiz yeteneğine sahip kameralar, farklı güvenlik sistemleriyle entegre edilerek daha değişik faydalar da sunabiliyor. Örneğin; radarlarla entegre edilen video analiz sistemleri geniş endüstriyel alanlarda çevre koruma sağlarken, geçiş kontrol sistemine entegre edilerek giriş-çıkışlardaki hareketlilik ya da istenmeyen durumlarda oluşan hareketlilik anında gözleniyor. Mevcut yapay zekâ destekli sistem ile yüz tanımayla entegre olan sistemler de oluşturuluyor. Bu şekilde şüpheli kişilerin alanlardaki duruşları, görünüşleri hatta yaşları değişiklik gösterse bile takibi sağlanıyor” diye konuştu.

ARAMA MOTORU GİBİ KAMERA

“Yapay zeka destekli sistemin getirdiği entegrasyon yeteneği sayesinde, kayıtlı ya da canlı görüntü üzerinden ilgili kişi ya da nesneye ait belirli özellikler üzerinden tarama yapılabiliyor” diyen Yelkencioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu teknolojiyle AVM, okul, havalimanı, otel ve hastane gibi insan trafiğinin yoğun olduğu toplu kullanım alanlarında kaydedilen görüntüler anlamlı hale geliyor. Örneğin; AVM içinde ailesinin yanından ayrılan küçük bir çocuğun yeri saniyeler içinde tespit edebiliyor. Çocuğun ailesiyle birlikteyken alınan görüntüsü seçilerek, mekanda kullanılan tüm kameraların kayıtları içinde aranıyor ve ailesinden ayrıldıktan sonra bulunduğu tüm alanlar ve en son bulunduğu yer saniyeler içinde tespit edilerek tıpkı bir film şeridi gibi anbean izlenebiliyor. En az birkaç saat süren hatta olaya göre günlerce sürebilecek tarama ve eşleştirmeler, bu teknoloji sayesinde dakikalara indirgenebiliyor.”