YALAN HABERLERLE "ŞARTLARI OLGUNLAŞTIRMAK"

Başbakanımız ve Genel Başkanımızı Recep Tayyip Erdoğan hafta içi yaptığı bir konuşmada, demokrasiyi hazmedemeyen çevrelerin sürekli yalan haber üretmekteki alışkanlıklarına dikkat çekerek "Merhum Menderes döneminde gençlerin kıyma makinelerinde öğütüldüğünü söyleyenler, bugün de benzer yalanlarına devam ediyorlar" dedi.
Her dönemde güncellenen bu yalanların ortak bir amacı var:
"Demokrasi dışı yönetimler için şartları olgunlaştırmak, ortamı hazırlamak."
İnönü 27 Mayıs öncesi ne demişti:
"Şartlar olgunlaşırsa ihtilal meşru bir hak olur."
12 Eylül darbesinin baş aktörü Kenan Evren de bir konuşmasında "Aslında darbeye bir yıl önceden karar vermiştik ama şartların olgunlaşmasını bekledik" demişti.
Bu çevreler "şartları olgunlaştırmak için" elbette birçok yola ve yönteme başvurdular ancak "yalan üretmek" her zaman onlar için en önde gelen ve en vazgeçilmez araçlardan biri oldu.
28 Şubat'ta 5-6 yaşındaki çocukların Kuran Kurslarında "Cumhuriyeti yıkma yeminleri" yaptıklarından, tüp gazla Anıtkabir'in havaya uçurulacağına kadar binlerce yalan haber ürettiler.
Fazla uzağa gitmeye de gerek yok; gezi olayları esnasında başka ülkelerde hatta sinema filmlerinde geçen vahşet görüntülerini bile, "işte sadece ağacını isteyen masum insanlara polisin muamelesi" başlığıyla sundular.
Yalanlarla dolu manşetler, uydurma haberler ve hezeyanlarla dolu milyonlarca sosyal medya paylaşımıyla yurt içinde ve yurt dışında kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.
Halen de aynı çabalarını bütün hızlarıyla sürdürürken, bir yandan da ülkede özgür habercilik yapılamadığını iddia ediyorlar.
Geçtiğimiz hafta bir gazetenin başlığa çıkardığı bir haber, yalanların hangi boyuta vardığını, nasıl bir sorumsuzluk, ahlaksızlık ve vicdansızlık içerdiğini göstermek bakımından son derece çarpıcıydı.
Gazeteye göre güya Hatay'da Alevilerin yoğun olduğu bir mahallede yaşayan ve ismi açıklanmayan bir Alevi vatandaşımız, hükümetin kendilerine ayrımcılık yaptığını söylerken şu kan donduran cümleyi söylüyordu:
"Ambulans çağırsak Aleviyiz diye gelmez."
Şimdi bu basın özgürlüğü müdür?
Yapılan, halkımız arasına kin ve nefret tohumu ekmektir.
Yapılan Alevi vatandaşlarımızı tahriktir, provokasyondur.
Yapılan bir Alevi-Sünni çatışmasına zemin hazırlamaktır.
Bu tür insanlıktan, ahlaktan ve vicdandan yoksun haberleri yapanlar hakkında dava açıldığında "Basın özgürlüğü yok ediliyor. Basın susturulmak isteniyor." diye feveran ediyorlar.
Bu zihniyetler Gezi Parkı olayları esnasında da "Hükümet Ömerli Barajına zehir koydu, belli semtlerin şebeke suyu zehirlendi" diyebilmişlerdi.
Bu çevreler artık istedikleri gibi darbe yaptıracakları cuntalar bulamıyorlar.
Demokratik ve meşru yöntemlerle AK Parti'yi iktidardan uzaklaştırma konusunda da müthiş bir ümitsizlik içindeler.
Dolayısıyla umutlarını bağladıkları tek şey var:
Toplumun fay hatlarını harekete geçirerek, Milleti sokağa dökerek, milleti birbirine kırdırarak, olabildiğince büyük bir kaos ortamı oluşturmak.
"Böylece belki ülke olağanüstü koşullara gider, belki demokratikleşme politikaları askıya alınıp sert güvenlik politikaları devreye girer, belki o ortamda ekonomi de iyice krize girer, belki o sis duman içinde biz de AK Parti'den kurtuluruz" diye düşünüyorlar.
Sonuç olarak bir kere daha altını önemle çizersek;
Bu milletin iradesini ve demokrasiyi hazmedemeyenler, her dönemde başvurdukları "şartları olgunlaştırma" arayışlarına aynen devam ediyorlar.
Yalanlarına da.
Başbakanımızın veciz şekilde ifade ettiği gibi, onların hangi karanlık hesapları olursa olsun, Allahın da bir hesabı var, bu milletin de bir hesabı var.
Biz bu oyunları çok gördük ve bu oyunlara gelmeyeceğiz.
SPOTLAR
İnönü 27 Mayıs öncesi ne demişti: "Şartlar olgunlaşırsa ihtilal meşru bir hak olur." Kenan Evren de bir konuşmasında "Aslında darbeye bir yıl önceden karar vermiştik ama şartların olgunlaşmasını bekledik" demişti. Yalan haberler, millet hazımsızlarının her dönemde "şartları olgunlaştırmak için" başvurdukları en önemli araçlardan biri olmuştur.
Millet hazımsızları artık istedikleri gibi darbe yaptıracakları cuntalar bulamıyorlar. Umutlarını bağladıkları tek şey var: Toplumun fay hatlarını harekete geçirerek, Milleti sokağa dökerek, milleti birbirine kırdırarak, olabildiğince büyük bir kaos oluşturmak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye Haberci'yi instagram'da takip edin Türkiye Haberci'yi Facebook'ta takip edin

TÜRKİYE HABERCİ E-GAZETE

  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete
  • e-gazete

YAZARLAR