1981'de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, Adana MHP-Ülkücü Kuruluşlar davasında, " Suç işlemek için teşekkül oluşturmak, adam öldürmek, adam öldürmeye kalkışmak, ev kurşunlamak, patlayıcı madde atmak" suçlarından üçer kez idam ve 36 yıl hapis istemiyle yargılandı. Suçu sabit görüldü, cezaevine gönderildi.

Taylan Çoklar, bugün mazisine dönüp baktığında " Vatan Millet Sakarya uğruna bize adam öldürttüler, ama kullanıldığımızı çok sonra anladık" diyor. Konuşmaya karar vermesinin sebebini ise şöyle anlatıyor: " O zaman bizi nasıl kullandılarsa, şimdi de yine 'devlet tehlikede' diye milli duyguları kuvvetli gençleri kullanıyorlar. Bunları görünce, yaşadıklarımı anlatıp ibret almalarını istedim."

İlk vukuatım 1977'de düğünde bir solcuyu bıçaklamaktı. Sonra bombalamalara başladım. İşte bizim o abilerimiz, elimize bombayı verir, " Git şurayı bombala" derlerdi. Biz de " vatan millet Sakarya" diyerek gözümüzü kırpmadan bombalardık. Sonra aynı abiler bize bomba yapmayı da öğretti. Fakat o abilerden bazılarının daha sonra, içimize sızan polisler olduğunu öğrendik. Bizi solculara karşı en çok dolduruşa getiren onlardı. Şimdi bunlara derin devlet deniyor.

DİNK CİNAYETİNDE, YAŞADIKLARIM FİLM ŞERİDİ GİBİ GEÇTİ GÖZÜMDEN

16 yaşında çocuktum ama tıpkı bugünkü gibi bize silahları yine o abiler temin ederdi. O zaman bizi nasıl kullandılarsa, şimdi de yine " Devlet tehlikede" diye milli duyguları kuvvetli gençleri kullanıyorlar. Zaten bunları görünce anlatmaya karar verdim. Bizim yaşadıklarımızdan ibret alsınlar. Cezaevinde yattığım sürede yaşadıklarımı muhakeme ettim. Aynı silahın hem sağcıyı, hem solcuyu öldürmesi mümkün olmadığı için demek ki arada birileri bizi fena kullanmıştı.

Benim birini vurduğumu gören polis, arkasını dönüp gidiyordu. Silah elimde, yaptığımı görüyorsun, beni niye /_newsimages/2930691.jpgalmıyorsun. Böyle olunca " Ulan bize kimse dokunamıyor" diye düşünüp, kendimizi bir şey sanıyorduk. Ama zamanla, " Aferin vatan için yaptın" diyenler bu kez bize de terörist demeye başladı. O yüzden gençler hiçbir konuda gaza gelmesin, akıllı hareket etsinler.

Artık eski ülkücülerin bu tür olaylarda kullanılması mümkün değil, çünkü ülkücüler provokatörlere karşı tecrübelendi. Vurmuyorlar, kırmıyorlar, akıllandılar. Şimdi sadece siyaset yapıyorlar.

Hrant Dink cinayetini gördüğümde, eski günlerim film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Arkasında ne olduğunu görebiliyorsun. Biz, kendimizi bilinçsizce kullandırdık. Ülkücüleri " vatan millet Sakarya" diyerek, solcuları da " hak, ekmek" diyerek kullandılar. Dikkat edin şimdi solcuların ileri gelenlerinin hepsi kapitalist oldu. Gariban solcuların hepsi içerde çürüdü, boşuna idam edildi.

Aynı şey sağcılarda da oldu. Vatan için deyip adam öldürdük, yıllarca süründük. Ama bize o adamları öldürtenler bir gün bile cezaevlerinde yatmadan işadamı oldu.

TETİK ÇEKMEKLE VATANA FAYDA DEĞİL, ZARAR VERİLİYOR

Kahraman olmaya hevesli çok genç var. Biz de zamanında kahraman olmak istiyorduk, kendimize vatanı kurtarma misyonu yüklemiştik. Yıllarca yattık çıktık, ailelerimiz bizimle birlikte perişan oldu, zor günler geçirdiler. Şu gün hálá mağduriyetimiz devam ediyor. Şimdi de o gençlerin başına aynı şeyler gelecek. Onları kullananlara hiçbir şey olmayacak. Bu çocuklar zannetmesin ki, yatıp çıktıktan sonra hayatları aynen devam edecek. Bundan sonraki her olayda yine onların parmağı aranacak. Meselá, Danıştay saldırısından sonra evimi polis bastı. O yüzden hayatlarının hiçbir döneminde rahat yüzü görmeyebilirler.

O günün şartlarında ya sağı ya da solu seçmek zorundaydık, alternatifimiz yoktu. Ama şu anda böyle bir zorunluluk yok. O gençler milli ve manevi değerlerine düşkünse okuyup, memleket için çalışsınlar. Tetiği çekerek bu vatana, millete yarar değil zarar veriyorlar.

Memlekete faydalı olmanın yolunun tetik çekmek olmadığını, adam öldürmüş, bıçaklamış, bombalamış bir adam olarak ben söylüyorsam boşa söylemiyorum. Hrant Dink'i öldürmekle Türk Devleti'ni mi kurtardılar, Türk tarihini mi kurtardılar? Neyi kurtardılar? Sadece tepki çektik, altında ezildik. Bakın olay kilitlendi bunu yapanlar da birbirine düştü

BİZİ DUYGULARIMIZI KULLANARAK GAZA GETİRDİLER

Abilerimizden biri bana bir gün geldi ve " Bir adam var, bu adam azılı komünist, vatan için bunun ortadan kalkması lazım" dedi. Verdiği adrese gittim, adam yoktu. Birkaç gün sonra yine gittim, adam yine o adrese gelmemişti. Vuramadan geri döndüm. Sonradan öğrendim ki, öldürülmesini istediği kişi MHP'den milletvekili adayıymış.

Bana, " Bunu vurun" diyen kişi de milletvekili olmak istediği için rakibini bize öldürtmek istemiş.

Şermin Terzi/Hürriyet