Özel sektörde iktidar kavgası
Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin 2006 yılı istatistik raporlarından yapılan haberler sonrasında Onur Havayolları'nın özel sektörün en büyük şirketi olduğu haberleri gazetelerde yer aldı. Bundan birkaç gün sonra da Atlas Jet CEO'su Tuncay Doğaner bir başka vesileyle düzenlediği basın toplantısında rakamlar vererek aslında iç hatların lideri kendilerinin olduğunu söyleyerek farklı rakamlar veriyordu.
Dolayısıyla biraz olsun sektörün aklı karıştı. Sonra da ortaya Atlas Jet'in Öger'le ortaklık yaptığı dönemlerde onun uçuş kodu olan OGE
ile yolcu taşıdığı ve sonrasında ise bu kodu değiştirerek KKK kısaltmasıyla uçtuğu ortaya çıktı.
Durum böyle olunca da istatistik yıllığında Atlas Jet'in sadece KKK rakamları alınıyor ve böylece açık ara Onur Air'den iç hatlarda daha az yolcu taşıyarak özel sektörün ikincisi olduğu sonucu çıkıyordu. Agresif ve hassas pazarlama yöntemiyle dikkat çeken şirketin cevabı bu basın toplantısında
sert ve net oldu. Hatta sonrasında bu haberi sayfasına taşıyan Güntay Şimşek de özür mahiyetinde bir açıklamayla bu durumu anlattı.
Özel sektörde asıl birincinin kim olduğu bu sezonda ortaya çıkacak bence. Pegasus'un yeni hamleleri, Onur'un temkinli ama emin adımları ve Atlas'ın ise agresif ve dinamik politikası sonrasında bu yıl bittiğinde, daha doğrusu Ramazan ayı başlayıp yolcu kesildiğinde kimin daha çok taşıyıp kar
ettiğini hep birlikte göreceğiz.
Elbette bu tescil yine gelecek senenin bu günlerine DHMİ'nin 2007 istatistik kitabını yayınlayacağı zamana kadar sarkacak.
Burada bence asıl ilginç nokta bu kitapçığın hazırlanılış şekli. Bu kitapçığa bakarsanız tüm hatlarda ve özellikle iç hat uçuşlarında ülkemiz çağ atlamış gibi gözüküyor. Çünkü orada belirtilen rakamlar gerçek rakamların tam tamına iki katı.
Şaşırmayın, gerçekten öyle.
Çünkü DHMİ, yolcuları sayarken ilk olarak uçağa bindikleri meydandan çıkış yapan yolcu sayısını o meydanın istatistiği olarak sayıyorlar.
Sonra da aynı yolcu gideceği iç hat diğer uçuş noktasına indiğinde de orada bir kez daha bu defa o havalimanının istatistiği olarak sayılıyor. Durum böyle
olunca. İstanbul'dan kalkıp Adana'ya giden yolcu İstanbul'da bir, Adana'da ise ikinci kez sayılıyor. Bu nedenle de rakamlar hepimizin beklediğinden çok daha
fazla yani iki katı olarak kayıtlara geçiyor.
Aslına bakarsanız Kıbrıs yolcularının sayılma biçimlerinde de değişiklikler var. Bu yolcuları bazı istatistiklerde iç hat, bazılarında ise dış hat yolcusu olarak sayıyoruz. Örneğin meydan vergileri alınırken rakamlar biraz daha farklı. Dış hat yolcuları ise her nedense ben bildim bileli polisin
kayıtlarında başka, havayolu rakamlarında ayrı, terminal işleticisinin kayıtlarında ise bambaşka çıkar. Bunun sebebini bulabilmek mümkün değil. Aslına
bakarsanız bence burada asıl temel alınması gereken emniyet kayıtlarıdır. Bunun üzerine bir miktar uçuş ekiplerinin sayısını da katabilirsiniz belki ama zaten her defasında emniyet kayıtları diğerlerine oranla biraz daha fazla çıkar.
Yine de DHMİ istatistiği küçük yanılma paylarına rağmen iyi ve gerekli bir kitapçık. Böyle bir kitapçığın tutulabiliyor olması çok kolay değil haliyle. Ama yine de biraz daha geliştirilmesi ve daha sağlıklı bir biçimde sayım yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Dolayısıyla biraz olsun sektörün aklı karıştı. Sonra da ortaya Atlas Jet'in Öger'le ortaklık yaptığı dönemlerde onun uçuş kodu olan OGE
ile yolcu taşıdığı ve sonrasında ise bu kodu değiştirerek KKK kısaltmasıyla uçtuğu ortaya çıktı.
Durum böyle olunca da istatistik yıllığında Atlas Jet'in sadece KKK rakamları alınıyor ve böylece açık ara Onur Air'den iç hatlarda daha az yolcu taşıyarak özel sektörün ikincisi olduğu sonucu çıkıyordu. Agresif ve hassas pazarlama yöntemiyle dikkat çeken şirketin cevabı bu basın toplantısında
sert ve net oldu. Hatta sonrasında bu haberi sayfasına taşıyan Güntay Şimşek de özür mahiyetinde bir açıklamayla bu durumu anlattı.
Özel sektörde asıl birincinin kim olduğu bu sezonda ortaya çıkacak bence. Pegasus'un yeni hamleleri, Onur'un temkinli ama emin adımları ve Atlas'ın ise agresif ve dinamik politikası sonrasında bu yıl bittiğinde, daha doğrusu Ramazan ayı başlayıp yolcu kesildiğinde kimin daha çok taşıyıp kar
ettiğini hep birlikte göreceğiz.
Elbette bu tescil yine gelecek senenin bu günlerine DHMİ'nin 2007 istatistik kitabını yayınlayacağı zamana kadar sarkacak.
Burada bence asıl ilginç nokta bu kitapçığın hazırlanılış şekli. Bu kitapçığa bakarsanız tüm hatlarda ve özellikle iç hat uçuşlarında ülkemiz çağ atlamış gibi gözüküyor. Çünkü orada belirtilen rakamlar gerçek rakamların tam tamına iki katı.
Şaşırmayın, gerçekten öyle.
Çünkü DHMİ, yolcuları sayarken ilk olarak uçağa bindikleri meydandan çıkış yapan yolcu sayısını o meydanın istatistiği olarak sayıyorlar.
Sonra da aynı yolcu gideceği iç hat diğer uçuş noktasına indiğinde de orada bir kez daha bu defa o havalimanının istatistiği olarak sayılıyor. Durum böyle
olunca. İstanbul'dan kalkıp Adana'ya giden yolcu İstanbul'da bir, Adana'da ise ikinci kez sayılıyor. Bu nedenle de rakamlar hepimizin beklediğinden çok daha
fazla yani iki katı olarak kayıtlara geçiyor.
Aslına bakarsanız Kıbrıs yolcularının sayılma biçimlerinde de değişiklikler var. Bu yolcuları bazı istatistiklerde iç hat, bazılarında ise dış hat yolcusu olarak sayıyoruz. Örneğin meydan vergileri alınırken rakamlar biraz daha farklı. Dış hat yolcuları ise her nedense ben bildim bileli polisin
kayıtlarında başka, havayolu rakamlarında ayrı, terminal işleticisinin kayıtlarında ise bambaşka çıkar. Bunun sebebini bulabilmek mümkün değil. Aslına
bakarsanız bence burada asıl temel alınması gereken emniyet kayıtlarıdır. Bunun üzerine bir miktar uçuş ekiplerinin sayısını da katabilirsiniz belki ama zaten her defasında emniyet kayıtları diğerlerine oranla biraz daha fazla çıkar.
Yine de DHMİ istatistiği küçük yanılma paylarına rağmen iyi ve gerekli bir kitapçık. Böyle bir kitapçığın tutulabiliyor olması çok kolay değil haliyle. Ama yine de biraz daha geliştirilmesi ve daha sağlıklı bir biçimde sayım yapılması gerekir diye düşünüyorum.