Pilotlar ve tacizci yolcular
Geçtiğimiz haftanın en önemli olaylarından birisi Onur Havayolları uçağının Antalya'dan İsrail'e gitmek üzere pist başına geldiği sırada pilotların dört Rus yolcu tarafından taciz edilmeleri nedeniyle geri dönerek uçuşun iptal edilmesiydi. Uçağın rötar yaptığı iddiasıyla hostesleri taciz eden ve uçuşu tehlikeye düşüren yolcular nedeniyle uçuş saatler sonra ve bu yolcular olmadan gerçekleştirildi.
Pilotun istemediği yolcuyu uçağa almayacağı tespitini şehir efsanesi zannedenlere iyi bir örnek. Sen hostesi taciz edip, pilot kabinine girmeye kalkar, kemerini bağlamaz sağa sola saldırırsan olacağı budur. Onur Havayolları pilotlarının bu davranışını bir örnek olması bakımından takdir ediyorum.
Elbette sadece pilotların böyle bir tepkide bulunmaları son derece yerinde olmasına rağmen on binlerce dolarlık saçma sapan bir de iş riski oluştu. Uçak kalkamadı, bu nedenle oradan alacağı yolcuları alamadı, uçakta bulunup bu olayla ilgisi olmayan diğer yolcular mağdur oldu, tur operatörü bu işten zarar gördü. En önemlisi de havayolu şirketi maddi kayba uğradı. Emniyet bu adamlarla uğraşarak vakit kaybetti, şirket gereksiz yere negatif bir haberin içerisinde bulundu.
Kanunlarımızı şiddetle revize etmemiz gerekiyor. Nasıl internet kanununun biran önce düzenlenerek yürürlüğe girmesi ve bilişim suçlarını en detaylı halde kapsaması gerekiyorsa sivil havacılığımızın da ciddi bir kanun yapılanmasına ihtiyacı bulunuyor.
Bugün bir hava korsanının uçağı kaçırdıktan sonra başına gelecek caydırıcı büyüklükteki cezadan haberdar olması şüphesiz önleyici olacaktır. Önüne gelenin, oyuncak ayısını kapanın, oyun hamurunu alanın uçak kaçırıp birkaç yıl sonra serbest kaldığı bir ortamda medyatik olmak için bile bu tip eylemlere kalkışanların sayısı artacaktır. Bunlar ciddi olarak yargılanmalı ve gerçekten caydırıcı olacak boyutta cezalara çarptırılmalıdır.
Bu olayda da pilotların daha uçağı geri getirdiği anda densiz yolcuların emniyet güçleri tarafından uçaktan alınması ve pilotlarla uçak seferine devam ederken yargılanma sürecine girmesi gerekirdi. Kanunların bu bağlamda yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır.
Bu arada olayla ilgili tur operatörünün pilotların davalarından vazgeçmesi için Onur Havayollarını tehdit ettiği iddiaları ise eğer gerçekse korkunç boyuttadır. Kendinde bu cesareti bulan bir tur operatörünün havacılıktan nasibini almamış olması muhtemeldir ve aslında bu kişinin de kanunlar nezdinde "Suçu teşvik ettiği" gerekçesiyle yargılanması gerekir. Bu savın doğru olması halinde benzer olay yaşandığında pilotlar çekingen kalabilir ve böylece tehlikeye düşecek bir uçuşa kalkışmak için kendilerini zorlayabilirler. Oysa uçakla seyahat etmenin altın kurallarından birincisi güvenliktir ve bu olay güvenliği ciddi biçimde tehlikeye düşürecek cinstendir. Bu tip yolcuların ille de terörist olmaları gerekmez, neticede kalkıştıkları tepki biçimi terörizm içeriklidir ve sonuçları itibariyle de ciddi risk ve tehlikeler içermektedir.
Onur Havayolları pilotlarını takdir etmenin dışında şirket yönetimini de pilotlarına davadan vazgeçmek yönünde baskı kurmadığı için alkışlamak istiyorum.
Umarım tüm havayollarına örnek olur ve tur operatörünün kalkıştığı iddia edilen olayı yok sayma girişimi nedeniyle de hangi karakterde bir organizasyonla çalıştıklarını fark ederek önlemini alırlar.
Havacılıkta her şey ticaret değildir.
Pilotun istemediği yolcuyu uçağa almayacağı tespitini şehir efsanesi zannedenlere iyi bir örnek. Sen hostesi taciz edip, pilot kabinine girmeye kalkar, kemerini bağlamaz sağa sola saldırırsan olacağı budur. Onur Havayolları pilotlarının bu davranışını bir örnek olması bakımından takdir ediyorum.
Elbette sadece pilotların böyle bir tepkide bulunmaları son derece yerinde olmasına rağmen on binlerce dolarlık saçma sapan bir de iş riski oluştu. Uçak kalkamadı, bu nedenle oradan alacağı yolcuları alamadı, uçakta bulunup bu olayla ilgisi olmayan diğer yolcular mağdur oldu, tur operatörü bu işten zarar gördü. En önemlisi de havayolu şirketi maddi kayba uğradı. Emniyet bu adamlarla uğraşarak vakit kaybetti, şirket gereksiz yere negatif bir haberin içerisinde bulundu.
Kanunlarımızı şiddetle revize etmemiz gerekiyor. Nasıl internet kanununun biran önce düzenlenerek yürürlüğe girmesi ve bilişim suçlarını en detaylı halde kapsaması gerekiyorsa sivil havacılığımızın da ciddi bir kanun yapılanmasına ihtiyacı bulunuyor.
Bugün bir hava korsanının uçağı kaçırdıktan sonra başına gelecek caydırıcı büyüklükteki cezadan haberdar olması şüphesiz önleyici olacaktır. Önüne gelenin, oyuncak ayısını kapanın, oyun hamurunu alanın uçak kaçırıp birkaç yıl sonra serbest kaldığı bir ortamda medyatik olmak için bile bu tip eylemlere kalkışanların sayısı artacaktır. Bunlar ciddi olarak yargılanmalı ve gerçekten caydırıcı olacak boyutta cezalara çarptırılmalıdır.
Bu olayda da pilotların daha uçağı geri getirdiği anda densiz yolcuların emniyet güçleri tarafından uçaktan alınması ve pilotlarla uçak seferine devam ederken yargılanma sürecine girmesi gerekirdi. Kanunların bu bağlamda yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır.
Bu arada olayla ilgili tur operatörünün pilotların davalarından vazgeçmesi için Onur Havayollarını tehdit ettiği iddiaları ise eğer gerçekse korkunç boyuttadır. Kendinde bu cesareti bulan bir tur operatörünün havacılıktan nasibini almamış olması muhtemeldir ve aslında bu kişinin de kanunlar nezdinde "Suçu teşvik ettiği" gerekçesiyle yargılanması gerekir. Bu savın doğru olması halinde benzer olay yaşandığında pilotlar çekingen kalabilir ve böylece tehlikeye düşecek bir uçuşa kalkışmak için kendilerini zorlayabilirler. Oysa uçakla seyahat etmenin altın kurallarından birincisi güvenliktir ve bu olay güvenliği ciddi biçimde tehlikeye düşürecek cinstendir. Bu tip yolcuların ille de terörist olmaları gerekmez, neticede kalkıştıkları tepki biçimi terörizm içeriklidir ve sonuçları itibariyle de ciddi risk ve tehlikeler içermektedir.
Onur Havayolları pilotlarını takdir etmenin dışında şirket yönetimini de pilotlarına davadan vazgeçmek yönünde baskı kurmadığı için alkışlamak istiyorum.
Umarım tüm havayollarına örnek olur ve tur operatörünün kalkıştığı iddia edilen olayı yok sayma girişimi nedeniyle de hangi karakterde bir organizasyonla çalıştıklarını fark ederek önlemini alırlar.
Havacılıkta her şey ticaret değildir.
