Smart Projesi
Sanırım 1980'li yılların sonuydu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkilileri İtalyan Alenia firmasının monte ettiği radarları kullanmaya başlamıştı. İnanılmaz boyutta saçma sapan hatalar yapan bu radar sisteminin aslında kesinlikle istenildiği gibi olmadığı ve birçok hata ve eksiği de bünyesinde barındırdığı anlaşılmıştı.
Bu durumdan DHMİ yöneticileri de haberdardı. Ancak büyük bir başıboşluk, görevin yeterli bilincine sahip olamama gibi özellikler nedeniyle Ankara'daki asli yetkililer İstanbul çalışanlarının sesine kulaklarını tıkamıştı. Bu konuda sesini çıkartan açıkça tehdit ediliyor, görevden alınıyor, bu konuda konuşması engelleniyordu.
Neticede durumdan şikayetçi olmalarına rağmen tüm kontrolörler devlet memuruydu ve 80 sonları 90'ların başında hayat şu anda olduğundan daha da zordu.
Bu konu açılmışken söylemeden geçemeyeceğim. O yıllarda başına gelecek hiçbir şeyden çekinmeden bu sistemin eksikliklerini düzeltmeye çalışan tek bir kişi vardı. Ne zamanın başmüdürü, ne de Ankara'nın yetkilileri. O günlerde olayın ciddiyetinin farkında olan bu sistemle milyonlarca dolarlık büyük bir kazık yediğimizi yüksek sesle söyleyebilen tek kişi kısa bir dönem başmüdür yardımcılığı da yapmış olan Özer Sarcan'dı.
O zaman görevde bulunan en büyük yetkililer haklarında açılmış davaların bazılarından aklansa da kamu vicdanında hüküm giydiler. O zamanın İstanbul'daki büyük koltuklarında oturanlar sonra iyi transferlerle bir dönem başarıyı yakalamış gözükseler de gerçek kimlik ve karakterlerini daha fazla saklayamayarak sektörden silinip gittiler.
Ama o yıllarda bu sistemin eksik olduğunu, yanlış olduğunu, zayıf olduğunu, işe yaraması gereken birçok özelliğinin bulunmadığını, buna rağmen İtalyanlara para ödendiğini, sürekli olarak sistemin çöktüğünü söyleyen, raporlayan tek isim Özer Sarcan'dı.
Sarcan'ın bu şövalye tutumu hiç takdir görmedi ve belki de kazandığı tek ayrıcalık, Türkiye Cumhuriyeti memuriyet tarihinin en çok görevden alınan ve mahkeme kararıyla iade edilmesine rağmen yine görevden alınan kişisi unvanını sahip oldu.
Gazetecilerden kaçınmasına rağmen bilgi sızdırdığı bile öne sürüldü. Oysa o tarihte sistemin çökmesi nedeniyle sürekli olarak hava trafiği felç oluyor ve bu durum doğal olarak havayolları tarafından da irdelenerek basına gerekli malzeme sağlanıyordu.
Gün döndü devran döndü.
Sarcan'ın mücadelesi o tarih itibariyle somut olarak ciddi biçimde işe yaramadı belki ama her mesleğe bir kahraman lazımsa bence kontrolörlerin kahramanı Özer Sarcan'dır.
Mütevazı kişiliği nedeniyle bu satırlardan bile hoşnut olmayacağını bildiğim Sarcan'ın isminin hava trafik kontrolörleri tarafından görev yapılan bir odaya konması bence bu ustaya yapılacak gecikmiş ama hak edilmiş bir saygı göstergesi olacaktır.
Eminim kontrolörlerin kendi aralarında birçok kahramanı daha vardır. Ama o kahramanların hiçbiri başına gelecek bu kadar zulmü göze almadı, alamadı.
Yeni radar kaplama sistemi hayırlı uğurlu olsun.
