Yine asılsız bomba ihbarı haberleri
Geçtiğimiz hafta ulusal gazetelerimizde yine uçağa bomba ihbarı haberlerini okudunuz. Aynı gün içerisinde Atlasjet'in iki uçağına bomba ihbarı yapıldı. Derhal uçaklar apronda güvenli bir bölgeye götürüldü, uzman ekipler uçakta arama yaptı, yolcular ve bagajlar tekrar arandı. İhbarlar asılsız çıktı her ikisinde de.
Sonuç…
Saatlerce rötar, zaman ve para kaybı. Bir de ertesi gün kamuoyu nasıl bir fayda sağladığı belli olmayan asıl ihbar haberleri…
Evet, gerçekten merak ediyorum asılsız bomba ihbarı haberlerini neden yapıyoruz ve yayınlıyoruz hala. Kamuya nasıl bir fayda sağlıyor bu haberler okununca. Hepimizi biliyoruz ki bomba ihbarları genellikle toplumda infial uyandırmak ve düzeni bozmak için yapılır. Bir de başka karşılaştığımız bir durum var ki, yolcu uçuşuna yetişemeyeceğini anladığı zaman bomba ihbarı yapıyor. Ancak bomba ihbarı yapıldıktan sonra da hiçbir yolcu uçağa sonradan alınmaz hatta derhal göz altına alınır ve sorgudan geçer. Ama insanlar nadir de olsa bu yöntemi denemeye tercih ediyorlar. Durum böyleyse haber yapılmalıdır çünkü burada kamu yararı vardır. Hele hele yapılan bomba ihbarının gerçek çıkması sonucunda yapılacak haberleri tartışmıyorum bile.
Ancak günümüzde birçok terörist eylemi deneyen kötü niyetli kişiler için bir telefon etmek kadar ucuz ve basit bir infial yaratma eylemi haber yapılınca ne yazık ki bu insanlar amaçlarına ulaşmış oluyor. Bu haberler yapılmaya ve yayınlanmaya devam ettiği sürece de asılsız bomba ihbarları yapılmaya devam edecektir. Kötü niyetli insanların bu davranışına son verecek kişiler o haberlerin kullanılmasını engelleyecek editörler, medya yöneticileri olacaktır.
İşin bir başka boyutu ise bu haberlerle havacılık sektörünün maddi zararlarının dışında manevi zararlardır. Ülkemizde daha yeni yeni tabana yayılmaya çalışan havayolu ulaşımı, içinde bomba gibi bir ürkütücü kelime geçen haberlerin öznesi olunca insanlar ister istemez uçak yolculuğundan tedirgin olabilmektedirler. Haber, okuyan tarafından o anda tepki almasa dahi bilinçaltı yolculuğuna çoktan çıkmıştır bile ve benzeri bir haberde tekrar yüzeye çıkacağı günü bekleyecektir. Bu yüzden de dünyanın tartışmasız en güvenli ulaşım modu olan havayolu taşımacılığı ülkemizde ne yazık ki hak etmediği bir yere doğru sürüklenmektedir ve korkulan bir ulaşım tercihi halini almaktadır.
Artık hiç vakit kaybetmeden bu konuda medya tarafından ortak bir karar alınması ve asılsız bomba ihbarlarının kitlelere ulaşan mecralarda haber yapılmaması gerekir. Bu kararın uygulanmasıyla kazanan havacılık sektörü ve toplumumuz olacaktır.
Sonuç…
Saatlerce rötar, zaman ve para kaybı. Bir de ertesi gün kamuoyu nasıl bir fayda sağladığı belli olmayan asıl ihbar haberleri…
Evet, gerçekten merak ediyorum asılsız bomba ihbarı haberlerini neden yapıyoruz ve yayınlıyoruz hala. Kamuya nasıl bir fayda sağlıyor bu haberler okununca. Hepimizi biliyoruz ki bomba ihbarları genellikle toplumda infial uyandırmak ve düzeni bozmak için yapılır. Bir de başka karşılaştığımız bir durum var ki, yolcu uçuşuna yetişemeyeceğini anladığı zaman bomba ihbarı yapıyor. Ancak bomba ihbarı yapıldıktan sonra da hiçbir yolcu uçağa sonradan alınmaz hatta derhal göz altına alınır ve sorgudan geçer. Ama insanlar nadir de olsa bu yöntemi denemeye tercih ediyorlar. Durum böyleyse haber yapılmalıdır çünkü burada kamu yararı vardır. Hele hele yapılan bomba ihbarının gerçek çıkması sonucunda yapılacak haberleri tartışmıyorum bile.
Ancak günümüzde birçok terörist eylemi deneyen kötü niyetli kişiler için bir telefon etmek kadar ucuz ve basit bir infial yaratma eylemi haber yapılınca ne yazık ki bu insanlar amaçlarına ulaşmış oluyor. Bu haberler yapılmaya ve yayınlanmaya devam ettiği sürece de asılsız bomba ihbarları yapılmaya devam edecektir. Kötü niyetli insanların bu davranışına son verecek kişiler o haberlerin kullanılmasını engelleyecek editörler, medya yöneticileri olacaktır.
İşin bir başka boyutu ise bu haberlerle havacılık sektörünün maddi zararlarının dışında manevi zararlardır. Ülkemizde daha yeni yeni tabana yayılmaya çalışan havayolu ulaşımı, içinde bomba gibi bir ürkütücü kelime geçen haberlerin öznesi olunca insanlar ister istemez uçak yolculuğundan tedirgin olabilmektedirler. Haber, okuyan tarafından o anda tepki almasa dahi bilinçaltı yolculuğuna çoktan çıkmıştır bile ve benzeri bir haberde tekrar yüzeye çıkacağı günü bekleyecektir. Bu yüzden de dünyanın tartışmasız en güvenli ulaşım modu olan havayolu taşımacılığı ülkemizde ne yazık ki hak etmediği bir yere doğru sürüklenmektedir ve korkulan bir ulaşım tercihi halini almaktadır.
Artık hiç vakit kaybetmeden bu konuda medya tarafından ortak bir karar alınması ve asılsız bomba ihbarlarının kitlelere ulaşan mecralarda haber yapılmaması gerekir. Bu kararın uygulanmasıyla kazanan havacılık sektörü ve toplumumuz olacaktır.
