DHMİ’nin ölçümleme uçağı
Hiçbir araştırma yapmadan söylüyorum. Özellikle araştırmadım. Araştırmadım ki daha rahat, belki daha muğlak ama kesinlikle daha özgür yazabileyim diye.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır havalimanının ILS cihazı kalibrasyon ayarları yapılmadığı için bazı uçaklar aniden çöken sis nedeniyle iniş yapamadı. İnemediği için de kalkamadı. Sonraki asıl önemli haber ise Atatürk Havalimanı kısa pisti diye adlandırılan 06-24 numaralı pistte bir uçak duramayarak toprağa saplandı.
İddialar odur ki buradaki ILS cihazı da kalibre edilmediği için notamlanmış. Yani güvenilmez olduğu için çalışmadığı varsayılmış. Kullanılır durumda değil. Bu nedenle de yardımcı seyrüsefer cihazlarını kullanamayan uçak manuel iniş yaparken pistten çıkmış.
Bu kalibrasyon uçağı Devlet Hava meydanları İşletmesi bünyesinde bulunan küçük bir jettir. Normalde içerisinde iki pilotun dışında bir kalibrasyon mühendisi-operatörü oturur. Bunun dışında hatırladığım kadarıyla üç koltuğu daha vardır. Tabi ben eskiden tek uçak olduğunu biliyorum. Belki şu anda bu filo birkaç uçağa çıkartılmıştır.
Ama ne zaman seçim dönemi gelip politikacıların sık sık bir yerlere uçması gerekir işte o zaman bu uçaklar yoğun olarak kullanılmaya başlar.
Bu uçağın keyfi kullanıldığına geçmiş yıllarda (ki geçmişten kastım minimum 10 yıl önce, yani diğer hükümetler dönemidir) şahit olmuşluğum vardır. Seçim dönemi haricinde de bazen başbakan ve bakanlar ve hatta bazen milletvekilleri, özel heyetler için de kullanıldığını hatırlarım.
Bir uçak personeliyle birlikte tüm temel maliyetleri gerçekleşir dururken bazı önemli durumlarda kullanılmasını anlarım.
VAma neticede bu uçağın ana amacı ILS cihazların periyodik bakımlarının yani ölçümlemelerinin yapılmasını sağlamaktır. Bundan artan bir zaman dilimi varsa ve uçağın sonraki programlarını da aksatmayacaksa belli kullanılabilir.
Eğer Diyarbakır ILS'i, Atatürk Havalimanı kısa pist ILS'i ve belki de duymadığım için bilmediğim başka meydanların ILS'leri bu uçağın başka amaçlar için kullanımı nedeniyle ölçümlenememiş ve bu nedenle kullanılamamış ise bu işin hem vebali ağırdır. Neticede de bu durum bir kazayla sonuçlanmıştır.
Böyle olmuştur demiyorum.
Eski tecrübelerimle böyle olabileceğini söylüyorum.
Sayın Ulaştırma Bakanlığımız yetkilileri bu konuyla ilgili bir açıklama yaparlarsa memnun olurum. Bir açıklama gelmemesi halinde konuyu kendim araştırıp haber de yapabilirim. Ama sükut ikrardan gelir sonucundan hareketle aklıma gelenin başımıza gelmiş olması ihtimalinden korkarım.
Umarım korktuğum gibi değildir.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır havalimanının ILS cihazı kalibrasyon ayarları yapılmadığı için bazı uçaklar aniden çöken sis nedeniyle iniş yapamadı. İnemediği için de kalkamadı. Sonraki asıl önemli haber ise Atatürk Havalimanı kısa pisti diye adlandırılan 06-24 numaralı pistte bir uçak duramayarak toprağa saplandı.
İddialar odur ki buradaki ILS cihazı da kalibre edilmediği için notamlanmış. Yani güvenilmez olduğu için çalışmadığı varsayılmış. Kullanılır durumda değil. Bu nedenle de yardımcı seyrüsefer cihazlarını kullanamayan uçak manuel iniş yaparken pistten çıkmış.
Bu kalibrasyon uçağı Devlet Hava meydanları İşletmesi bünyesinde bulunan küçük bir jettir. Normalde içerisinde iki pilotun dışında bir kalibrasyon mühendisi-operatörü oturur. Bunun dışında hatırladığım kadarıyla üç koltuğu daha vardır. Tabi ben eskiden tek uçak olduğunu biliyorum. Belki şu anda bu filo birkaç uçağa çıkartılmıştır.
Ama ne zaman seçim dönemi gelip politikacıların sık sık bir yerlere uçması gerekir işte o zaman bu uçaklar yoğun olarak kullanılmaya başlar.
Bu uçağın keyfi kullanıldığına geçmiş yıllarda (ki geçmişten kastım minimum 10 yıl önce, yani diğer hükümetler dönemidir) şahit olmuşluğum vardır. Seçim dönemi haricinde de bazen başbakan ve bakanlar ve hatta bazen milletvekilleri, özel heyetler için de kullanıldığını hatırlarım.
Bir uçak personeliyle birlikte tüm temel maliyetleri gerçekleşir dururken bazı önemli durumlarda kullanılmasını anlarım.
VAma neticede bu uçağın ana amacı ILS cihazların periyodik bakımlarının yani ölçümlemelerinin yapılmasını sağlamaktır. Bundan artan bir zaman dilimi varsa ve uçağın sonraki programlarını da aksatmayacaksa belli kullanılabilir.
Eğer Diyarbakır ILS'i, Atatürk Havalimanı kısa pist ILS'i ve belki de duymadığım için bilmediğim başka meydanların ILS'leri bu uçağın başka amaçlar için kullanımı nedeniyle ölçümlenememiş ve bu nedenle kullanılamamış ise bu işin hem vebali ağırdır. Neticede de bu durum bir kazayla sonuçlanmıştır.
Böyle olmuştur demiyorum.
Eski tecrübelerimle böyle olabileceğini söylüyorum.
Sayın Ulaştırma Bakanlığımız yetkilileri bu konuyla ilgili bir açıklama yaparlarsa memnun olurum. Bir açıklama gelmemesi halinde konuyu kendim araştırıp haber de yapabilirim. Ama sükut ikrardan gelir sonucundan hareketle aklıma gelenin başımıza gelmiş olması ihtimalinden korkarım.
Umarım korktuğum gibi değildir.
