Ticaret Ankara yerine Erbil'e de uçurur
Atasözleri hiç boşuna söylenmemiş. "Keskin sirke küpüne zarar"dan tutun da; "Büyük lokma ye, büyük konuşma"ya kadar. Hatta "Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin"i de bunlara katabiliriz ve daha nicelerini.
Agresif reklamlar ve agresif açıklamalarla arogan bir görüntü çizen Atlas Jet"ten bahsediyorum. Reklamlarında "Biz ikinciyiz" diyerek aslında IATA üyesi olan şirketler arasında tarihsel sıralama bakımından ikinci olduğunu söyleyen ama sanki büyüklük sıralamasında ikinciymiş imajı yaratmaya çalışan Atlas Jet"ten bahsediyorum.
"Bizimki 43 santim" diyerek koltuk aralığındaki mesafeyi gizli argo sözlüğümüzün dehlizlerindeki cinsel temalara yönlendiren şirketimizden bahsediyorum. Sonra kapalı kapılar ardında; "İyi de bizimki de zamanında kalkıyor" cevabını alıp bu gibi kavgalarda sözün bitmediğini bir türlü anlayamayan şirketimizden bahsediyorum.
Bu bir yönetim biçimidir. Bu en yukarıdaki patron ve yöneticilerin olaylara ve konulara bakış açısını gösterir. İşin ilginci bir defa doğru bakamadınız mı yıllarca sürer gider.
Kendi büyüklüğünü anlatmak için başkalarının küçüklüğünden bahsedersen başına her şey gelir.
Reklama harcadığın milyonlarca dolar sana bilinirlik ve yüksek imaj sağlayabilir. Ama neticede ve gerçekte sadece var olduğun büyüklüktesindir. Bunu daha büyük göstermek belli bir kapasiteyle çalışan hizmet sektöründe negatif çalışır.
Ülkenin en büyük özel havayolu olarak kendini konumlandırıp sonra bilet almaya gelen yolcuya alternatif uçuş sunamıyorsan bu algı negatife döner. Sonuçta senin harcadığın reklam parası da sektördeki diğer şirketlere yarar. O dakikadan sonra da kimse senin koltuk aralığının kaç santim olduğuyla ve bu aralığı hangi agresif ve argo tabirle sunduğunla da ilgilenmez.
Ankara"ya uçmak gibi haklı ve doğru bir ticari tercih yaptığında bunu herkes alkışlar. Ama Ankara gibi bir hattan çıkıp da Erbil"e uçmaya başlaman benim sadece sinirime dokunur. Üzülürüm.
Atlas Jet, Pegasus, Onur ves. Bu şirketler patronlarının olduğu kadar da hepimizindir. Mülkiyeti onlara ait olsa da havayolu şirketi olma kapasitesini doldurdukları, orasını işgal ettikleri için hizmet bakımından hepimize karşı sorumlulukları vardır.
Bunlardan birisi yanlış iş yapsa, bir hattı kapatsa bu durum orasıyla ilgili herkesi ilgilendirir.
Artık Ankara hattında tekrar tek başına kalan THY"nin 45 dakikalık yola kaç para alacağını Allah bilir. Hele kendi alt markasıyla burada rekabet etmeyeceğine göre artık İstanbul"dan Ankara"ya uçakla ekonomik olarak gitmenin yolu sona ermiştir.
Bu kadar acele bir hatta girip sonra da oradan bu kadar acelece çıkan bir şirket daha görmedim ben. Patron olmanın yüksek bir ego gerektirdiğini anlıyorum. Ancak bu kadar sert, seri, fevri hareket edilerek hele de havayolu yönetmek ben söyleyeyim size mümkün değil.
Bulunduğu şirkete kazık atarak aldığınız her adamın bir gün size kazık atacağını peşinen kabul etmişsiniz demektir. Bu kadar basit gibi gözüken majör hataları sıkça yaparsanız olacağı budur. Sonra emeklilik yıllarınızda başarılı olmuş şirketleri izleyerek o kocaman egonuzla oturur durursunuz.
Bu büyüklükte şirket yönetmek elbette zordur. Ama Ankara hattından çıkıp Erbil hattına girmenin ticari değeri de sadece eşittirden sonra yazan rakam değildir.
Ben üzüldüm.
Erbil seferlerine başlanmış olmasına değil.
Ankara hattından çıkılmasına.
Yazık olmuş.
