MD'nin başına gelenler
İspanya'da düşen Spanair uçağının ardından Türk medyasında kara cahil bir karalama kampanyası başladı. MD tipi uçakların yaptığı kazalar mercek altına yatırıldı. Bu filoya sahip şirketlerin varlığına dikkat çekilerek ister istemez korkularımız tarafından yönetilen bilinçaltımızın karanlıktaki hücreleri gizlice uyarıldı. Teşekkürler Türk medyası.
Uçağa binen her kalem sahibinin kendisini havacılık uzmanı saydığı ülkemizde başkası da beklenemezdi zaten. Bu uçağın üretimini durdurmuş olan Boeing'in de yeni satış iptali korkusu olmaksızın bu konuda bir PR çalışmasına girmeyip etliye sütlüye karışmaksızın kenarda beklemesi işleri iyice azdırdı.
Birkaç cılız köşe yazısıyla savunulan MD'ler hafızalarımızda ve bilinçaltımızda 'Güvensiz ve binilmemesi gereken uçaklar' olarak kazındı, çakılı kaldı. Oysa yapılan istatistiki gerçek çalışmalara göre MD 8 serisi uçaklar kaza/mil ortalamasında bugüne kadar üretilmiş uçaklar içerisinde ölümcül kazaya karışma liginde 20. sırada duruyor. Bu listenin üst basamaklarında Concordelardan, Airbus 310'lara, Boeing 747 jumbo jetlerden Airbus 300'lere, dünyanın üretilmiş en güvenli uçağı sanılan Boeing DC-9'lardan bir zamanlar THY'nin de kullandığı ve hatta birini düşürüp birini kullanılamaz duruma getirdiği RJ 100'lere kadar (ki muhtemelen bu uçaklar THY sayesinde bu kadar üst basamaklara çıkmış da olabilir) birçok model bulunuyor.
Kazadan birkaç gün sonra ise Bişkek'ten Tahran'a giden bir Boeing 737 düştü. Eh şimdi de 737'ler mi güvensiz dememiz gerekiyor.
Kaldı ki söylemekten dilimizde tüy bitti. Adam otobüsü şarampole yuvarlayınca, ya da yoldaki çukura girip uçurumdan uçunca o otobüs markası mı kaza yapmış oluyor. Bırakın çukuru, şarampolü o otobüsün rotu bile çıksa markasına mal edemezsiniz. Ancak ne zaman o otobüste bir imalat, dizayn hatası bulunur o zaman o otobüsün o modelinin ve hatta hadi markanın diyelim güvensiz, sorumsuz olduğunu söyleyebilirsiniz. Buradaki durum da aynısı. İspanya kazasında uçağın motoruna kuş mu girdi, pistten bir başka yabancı maddeyi motor emdi de o yüzden mi düştü belli değil. İşte manşetimizdeki kaptan pilotun yorumuna göre pilotlar yanlışlıkla sağlam motoru kapatarak uçağın düşmesine neden olmuş olabilirler. Bu durumda uçağın markasından modelinden bahsetmenin alemi var mı? Kazadan iki gün sonra havaalanında bineceğim uçağın MD olduğunu görünce bilinçaltımıza pompalanmış bu korku nedeniyle sıkıntı yaşamamın bir alemi var mı?
