Yolcular Enayi mi?
Hani kampanya fikrini anlarım da "İşin suyunu çıkartmak" diye de bir tabir vardır. Bence Almanya'dan Türkiye'ye Sabiha Gökçen Havaalanı üzerinden seferler düzenleyen Germanwings şirketi işin biraz suyunu çıkartmış durumda. Son kampanyaları "0 Euro'ya bilet"
Hiçbir şey bedavadan daha ucuz olamaz. Bunun bir adım sonrası üzerine para almaktır ki verilen hizmet karşılığında üzerine para alınması birkaç anekdot haricinde ticari hayatta normal ve mümkün değildir.
İşin reklamını anlarım. Kampanyayı anlarım ama bir ticari kuruluş niye bedava hizmet sunsun ki?
Bir rakam belirleyip oradan başlayan fiyatlarla yapılan kampanyalar bir yere kadar. Tüm dünyada kullanılan bu kampanyaları günümüzde bazı yerli havayolu şirketleri de uyguluyor. İnsanların ve özellikle havayolunu tercih etmeyenlerin dikkatini çekmek için gerçekleştirilen bu yöntem uzun süredir birçok uluslar arası havayolu şirketinin kullandığı pazarlama yöntemi olarak dikkat çekiyor.
Elbette bu arada da dikkat edilmesi gereken en önemli husus bu biletlerin gerçekten verilip verilmediği. Neticede havayolu şirketlerini bu biletlerden kaç adet dağıttı diye kontrol eden bir mekanizma yok.
Şahsen yolcuyu birazcık da olsa enayi yerine koyup "xx'den başlayan fiyatlarla" diye kampanya yapılmasını çok da sağlıklı bulmadığımı söylemek isterim.
Çünkü bir süre sonra bu bilete ulaşabilmenin hayal olduğunu görecek olan yolcu o şirketten iyice uzaklaşacaktır. Bu yöntemi uygulayan şirketler hakkında da güvenilir olmamak gibi bir derin imajın oturacağını iddia etmek hayalcilik olmasa gerek.
Toplam 200 kişilik uçağın bir koltuğunu 20 Avro yapıp sonra da "20 Avro'dan başlayan fiyatlarla" diye ilan verirseniz ve hem de 20 Avro ibaresini kocaman puntolarla yazıp altına küçücük"den başlayan fiyatlarla" derseniz bunun adı bence yolcuyu kandırmak ve azıcık da enayi yerine koymak olur.
İşin ilginç yanı Avrupalı danışman tutan Pegasus gibi şirketlerin de bunu marifetmiş gibi örnek alıp uygulamaları.
Ben şahsen Pegasus gibi bir şirketin böyle basit hamlelerle yolcuyu kandırmasını en azından yadırgadığımı söylemek isterim.
Üstelik bu telaffuz edilen rakamlar da yolcunun bilete sahip olması için ödediği bedel değil. Gerçekten bileti almak istediğinizde üzerine havaalanı vergisi, katma değer, akaryakıt bilmem nesi gibi bir dolu rakam daha biniyor. Yani aslında o x'den başlayan rakamlar bile gerçek değil.
Manşetteki haberimizde Pegasus'tan ucuz bilet almak istediğimizde bulduğumuz tarihleri görüyorsunuz. Bunun yorumunu siz muhtemel yolcu adaylarına bırakıyorum.
Havacılık bir güven yolculuğudur aslında. Havayolunun adını duyduğunuz anda o şirkete güvenmeniz gerekir. Çünkü canınızı ya da sevdiğiniz insanları teslim edeceğiniz ve havalanıp uçacakları bir markadır o şirket. Sonra göz göre göre reklam adı altında hafiften kazıklandığınızı algıladığınızda bunu bilinçaltınız bir güvensizlik datası olarak kaydeder. İşin kötüsü bu gibi şirketlerin PR departmanları da görünen o ki bunun yolcu üzerindeki negatif etkiyi yeteri kadar ölçemiyor.
Elbette, Avrupa'dan getirdiğiniz cin fikirli danışmanların önerilerini kopyalayıp Türkiye'ye yapıştırdığınızda böyle sonuçların çıkması normaldir.
Markanın adını duyurmak adına alınan bu riskin götürüsünün getirisinden fazla olduğunu düşünüyorum. Katılırsınız ya da katılmazsınız.
Hiçbir şey bedavadan daha ucuz olamaz. Bunun bir adım sonrası üzerine para almaktır ki verilen hizmet karşılığında üzerine para alınması birkaç anekdot haricinde ticari hayatta normal ve mümkün değildir.
İşin reklamını anlarım. Kampanyayı anlarım ama bir ticari kuruluş niye bedava hizmet sunsun ki?
Bir rakam belirleyip oradan başlayan fiyatlarla yapılan kampanyalar bir yere kadar. Tüm dünyada kullanılan bu kampanyaları günümüzde bazı yerli havayolu şirketleri de uyguluyor. İnsanların ve özellikle havayolunu tercih etmeyenlerin dikkatini çekmek için gerçekleştirilen bu yöntem uzun süredir birçok uluslar arası havayolu şirketinin kullandığı pazarlama yöntemi olarak dikkat çekiyor.
Elbette bu arada da dikkat edilmesi gereken en önemli husus bu biletlerin gerçekten verilip verilmediği. Neticede havayolu şirketlerini bu biletlerden kaç adet dağıttı diye kontrol eden bir mekanizma yok.
Şahsen yolcuyu birazcık da olsa enayi yerine koyup "xx'den başlayan fiyatlarla" diye kampanya yapılmasını çok da sağlıklı bulmadığımı söylemek isterim.
Çünkü bir süre sonra bu bilete ulaşabilmenin hayal olduğunu görecek olan yolcu o şirketten iyice uzaklaşacaktır. Bu yöntemi uygulayan şirketler hakkında da güvenilir olmamak gibi bir derin imajın oturacağını iddia etmek hayalcilik olmasa gerek.
Toplam 200 kişilik uçağın bir koltuğunu 20 Avro yapıp sonra da "20 Avro'dan başlayan fiyatlarla" diye ilan verirseniz ve hem de 20 Avro ibaresini kocaman puntolarla yazıp altına küçücük"den başlayan fiyatlarla" derseniz bunun adı bence yolcuyu kandırmak ve azıcık da enayi yerine koymak olur.
İşin ilginç yanı Avrupalı danışman tutan Pegasus gibi şirketlerin de bunu marifetmiş gibi örnek alıp uygulamaları.
Ben şahsen Pegasus gibi bir şirketin böyle basit hamlelerle yolcuyu kandırmasını en azından yadırgadığımı söylemek isterim.
Üstelik bu telaffuz edilen rakamlar da yolcunun bilete sahip olması için ödediği bedel değil. Gerçekten bileti almak istediğinizde üzerine havaalanı vergisi, katma değer, akaryakıt bilmem nesi gibi bir dolu rakam daha biniyor. Yani aslında o x'den başlayan rakamlar bile gerçek değil.
Manşetteki haberimizde Pegasus'tan ucuz bilet almak istediğimizde bulduğumuz tarihleri görüyorsunuz. Bunun yorumunu siz muhtemel yolcu adaylarına bırakıyorum.
Havacılık bir güven yolculuğudur aslında. Havayolunun adını duyduğunuz anda o şirkete güvenmeniz gerekir. Çünkü canınızı ya da sevdiğiniz insanları teslim edeceğiniz ve havalanıp uçacakları bir markadır o şirket. Sonra göz göre göre reklam adı altında hafiften kazıklandığınızı algıladığınızda bunu bilinçaltınız bir güvensizlik datası olarak kaydeder. İşin kötüsü bu gibi şirketlerin PR departmanları da görünen o ki bunun yolcu üzerindeki negatif etkiyi yeteri kadar ölçemiyor.
Elbette, Avrupa'dan getirdiğiniz cin fikirli danışmanların önerilerini kopyalayıp Türkiye'ye yapıştırdığınızda böyle sonuçların çıkması normaldir.
Markanın adını duyurmak adına alınan bu riskin götürüsünün getirisinden fazla olduğunu düşünüyorum. Katılırsınız ya da katılmazsınız.
