Belediyeler hakim olması gereken avuç içi kadar ilçeleri için neler yapabilir?
Haftanın siyasi gündem yoğunluğu deprem ve deprem önlemlerini elbette gölgede bırakmadı. Ben diyorum ki, 6 şubattaki asrın felaketi Marmara ve çevresinde yaşanması beklenen olası depremin fragmanıydı, özellikle İstanbul depreme hiç hazırlıklı değil. Yapılması gereken çok şey varken biz nereden başlayacağımızı bilmez halde deprem olursa ne yaparız diye etrafımıza bakıyoruz. Deprem hayatımızın gerçeği ve binlerce insanın hayatı ipin ucunda yetkililerin, vatandaşların neler yapacağını konuşalım. Burada en önemli işin belediyede olduğunu söylemek zor değil, bütün raporlamalar, kontroller, denetlemeler, izinler her şey belediyeden geçiyor. O zaman kilit kurum belediyeler!
Belediyeler, okullar, STK'lar, iş insanları deprem için ne yapabilir?
Belediyeler! Hakim olmaları gereken avuç içi kadar ilçeleri var. Bu ilçelerde koordineli olarak girilmedik bina bırakmadan deprem dayanıklılık raporları hazırlanmalıdır. Vatandaşın başvurmasını beklemeden hızlıca bir planlama yapılarak her ev her iş yeri tek tek raporlanacak, raporlar doğrultusunda aksiyon alınacak ve kentsel dönüşüme başlanacak. Kentsel dönüşüm eşe dosta akrabaya değil işin ehli olan kişiye verilecek ve denetlemeleri sıkı sıkıya yapılacak. Geçenlerde Bağcılar'da oturan bir ailenin feryadını gördüm, evlerinin sağlam olmadığını düşünüyorlar bu yüzden belediyeye gidip rapor almak istemişler. Evlerini kentsel dönüşüm kapsamında yeniletmek istiyorlar çünkü yaşamak istiyorlar. Bağcılar Belediyesi'ne gittiklerinde tapulu evlerinin yeşil alana dönüştürüldüğünü öğreniyorlar, bunun sonucunda da hiçbir işlem yapılamayacağını anlıyorlar. Bağcılar Belediyesi bize yeni bir yer göstersin gidelim oraya evimizi yapalım ya da buradaki yeşil alan ibaresini kaldırsın diyorlar. Neden mi? Çünkü yaşamak istiyor insanlar. Belediyeler bu konularda vatandaş taleplerini karşılamadıkları sürece bir adım bile ilerleyemeyiz. He tekrar söylüyorum belediye bırakın bu talepleri karşılamak için beklemeyi kendi kendine hızlıca aksiyon almalıdır. Göstermelik 3-5 bina kontrol ettikten sonra kameralara oynamayı bırakıp insan canı nasıl kurtarırız bunu planlasınlar.
İş insanları! Tüm imkanlarını seferber ederek belediyelerle de iş birliği halinde mahalle mahalle her bir köşeye ilk etapta deprem arama kurtarma için gerekli teçhizatların bulunduğu konteynerler yerleştirebilir. Bir yerden bir yere gitmenin ve zamanla yarışın canlı canlı örneğini yaşadığımız Kahramanmaraş depreminden sonra her mahallede ekipman olması işleri büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
Okullar! Anaokulundan başlanarak sadece deprem değil, herhangi bir afet durumunda çocukların neler yapması gerektiğiyle ilgili eğitim verebilir. Bu eğitimden kastım senede 1-2 defa yapılan tatbikatlar değil, düzenli olarak verilen müfredat kapsamında dersler. Böylece afet bilinci olan, yaşları uygun olanlar için ilkyardımı bilen, hatta eğitimlerin seviyesinin belirlenmesine göre arama kurtarma çalışmalarına bile katılabilecek gönüllü öğrenciler.
Çevre İller! Marmara depreminden az etkilenmesi beklenen çevre iller mesela Tekirdağ, Kırklareli, Kütahya, Eskişehir, Afyon gibi şehirlerde mutlaka arama kurtarma süreçlerinde kullanılmak üzere teçhizatlar güçlendirilmeli. Daha fazla ekip eğitilmeli çünkü deprem olan şehirlerde kimse kimseye yardım edecek gücü bulamıyor ilk etapta çevre illerden gelen destekler ne kadar hızlı ve güçlü olursa o kadar çok can kurtulur.
Deprem için vatandaş olarak ne yapabilirim?
Kiracı ya da ev sahibi olmanız fark etmez oturduğunuz evinizin depreme dayanıklılığıyla ilgili rapor alabilirsiniz. Kiracıysanız herhangi bir şey yapamazsınız ama belki taşınmayı düşünürsünüz. Çünkü sadece mal sahipleri konuyla ilgili işlem yaptırabiliyor.
Ailece deprem anında neler yapacağınızı, farklı yerlerdeyseniz nasıl bir araya geleceğinizi, evdeyseniz nerede toplanıp dışarı nasıl çıkacağınızı planlayabilirsiniz. Evinizde belli yaşam üçgen alanları belirleyip o alanlara bir deprem çantası yerleştirebilirsiniz.
Kendi evinizi, çevrenizdeki binaların güvenliğini öğrenin. Çocuklarınızın okulunun, çalıştığınız işyerinin risk durumunu sorgulayın. Okul, işyeri ya da kiracısı olduğunuz evle ilgili gerekirse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlükleri'ne şikâyette bulunun.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı : Kemal Kılıçdaroğlu
Siyasi gündemi yoğunluğu bu haftaya damgasını vurdu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı seçileceğini öğrenen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener 6'lı masadan kalktı. Kendi adaylarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğunu söyledi ve kendilerini göreve davet etti. 6'lı masa hakkında ağır açıklamalarda bulunan Meral Akşener dün Saadet Partisi genel merkezinde düzenlenen ve yaklaşık 5 saat süren 6'lı masa toplantısına katıldı. Toplantı sonrasında Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını Kemal Kılıçdaroğlu olarak açıkladı. Meral Akşener'in gönlündeki 2 isim ise seçimin kazanılması durumunda cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapacak. Peki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6'lı masanın dağılması hakkında ne demişti?
Erdoğan: Biz bunun böyle olacağını aylar öncesinde söylemiştik. Cumhur İttifakı olarak aramızda bir karar aldık ve ikinci bir gelişmeye kadar konuşmayacağız. Bunlar eteklerindeki taşları döksünler, döktükten sonra bir değerlendirmeyi biz, Cumhur İttifakı olarak aramızda yaparız.
Millet İttifakı'nda şimdilik sular durulmuş gibi gözüküyor, Cumhur İttifakı'nın da uzun yıllardır süre gelen bir tecrübesi var ve bu tecrübeler ışığında hareket ediyor. Umuyorum ki 14 Mayıs'ta Türkiye için en doğrusu, en düzgünü, en dürüstü olur.
