Garanti’ye alamadılar
Yurt dışı çıkış harcının bazı kişileri kapsayan 70 liralık tarifesi 1 Nisan tarihinden itibaren herkes için 15 lira oldu. Olmasına oldu ama bunun nasıl tahsil edileceğini Devlet tam biçimlendiremediği için neredeyse tüm yolcular ciddi sıkıntıya düştü.
Garanti Bankası Atatürk Havalimanı Şubesi bu işin altından kalkabildi. İşte kurumsallık böyle bir şey olsa gerek. Havayolları, turizm acenteleri ve diğer bankalar henüz ne yapacağını bilemezken Garanti Bankası tüm mevzuatı tabir yerindeyse yaladı yuttu, gerekli yazılımı yaptırdı ve 1 Nisan günü de hazır olarak bu harçları tahsil etmeye başladı.
Yahu iyi güzel de adama sormazlar mı "Arkadaş, madem bu mevzuatı adam gibi hazırlayamadın. Hiç mi denetleme mekanizman yok da bunun nasıl tahsil edileceğini ayarlayamadın" diye. Demek ki sormuyorlar. Yoksa sorsalardı o tarih itibariyle kimsenin bu parayı tahsil edemeyeceğini biliyor olmaları gerekirdi.
Herhalde koskoca devlet sadece Garanti Bankası'na güvenip de iş yapmış olamaz değil mi?
Eskiden bu harç ilk çıktığında 100 dolar olarak Konut Fonu adı altında tahsil ediliyordu. O zamanlar bunu sadece banka şubeleri tahsil eder ve buna karşılık verdikleri iki nüshalı makbuzun birisini yolcu kendisi saklar diğerini ise Gümrük Muhafaza Müdürlüğü elemanları4 alırdı.
O yıllar çok gerilerde kaldı. Güya bilgisayar teknolojisine geçtik. Mevzuatlar değişti, tarifeler değişti. Ama görünen o ki kafa yapısı hiç mi hiç değişmedi.
Bu sadece bizim bildiğimiz tabi. Allah bilir diğer havalimanlarında, sınır kapılarında neler yaşandı. Görünen ve elle tutulan sonuç diyor ki oralarda Garanti Bankası varsa bir nebze olsun sorun çözülmüştür ama ya yoksa?
Bu harcın tahsilatını havayolu şirketlerinin yapması kadar saçma bir uygulama daha olamaz. Havayolu şirketi neden devletin harcını toplayan makam olsun ki? Devlet neden bir ticari işletmeyi kendi vergisini toplamak için tayin eder ki?
Ülkemizdeki havayollarının geçmişlerine bakınca neredeyse yarıdan fazlasının battığını görüyoruz. Bundan sonra bu makus talihi yenmiş olsak bile yine de birkaçının başına ticari anlamda kötü olay gelmesine engel olamayacağımız aşikar. Peki böyle bir urum olduğunda acaba vatan şirket, "Pardon ben batıyorum ama buyurun bu da sizin paranız" diyerek devlet adına aldığı bu vergileri ya da harçları teslim edecek mi?
Devletin görevi kanunu açıklayıp vergiyi salmakla bitmez. Bunun adil ve eşit bir biçimde nasıl tahsil edileceğini de belirler. Sonrasında da elbette bu toplanan verginin harcanma adaleti ve uygun biçimde kullanılması önem kazanır ama bu son bölüme hiç girmesek daha iyi.
Havalimanında neredeyse tüm bankalar var. Hiçbiri Garanti Bankası kadar olamadı. Yılların kurumsal bankaları nal topladı. İçinde birazcık devlet sermayesi veya uzantısı ya da zihniyeti bulunanlar operasyonu gerçekleştiremedi. Hani eğer hiç kimse bunu becerememiş olsa tamamen operasyonun gerçekleştirilemez olduğunu savunacağım ama Garanti Bankası'nın önünde oluşan uzun kuyrukları gördükten sonra çok fazla söyleyecek sözüm kalmadı.
Bir de bu 15 liraların diğer kurum ve kuruluşlar tarafından layığıyla toplanabildiğini ve devlete dönüp sonra da yol su elektrik olarak bize ulaştığını görsem çok memnun olacağım.Çünkü yolcudan yıllarca toplanan 100'er dolarlık konut fonlarıyla bugüne kadar hangi evlerin yapıldığını hiçbir zaman göremedim de…
Garanti Bankası Atatürk Havalimanı Şubesi bu işin altından kalkabildi. İşte kurumsallık böyle bir şey olsa gerek. Havayolları, turizm acenteleri ve diğer bankalar henüz ne yapacağını bilemezken Garanti Bankası tüm mevzuatı tabir yerindeyse yaladı yuttu, gerekli yazılımı yaptırdı ve 1 Nisan günü de hazır olarak bu harçları tahsil etmeye başladı.
Yahu iyi güzel de adama sormazlar mı "Arkadaş, madem bu mevzuatı adam gibi hazırlayamadın. Hiç mi denetleme mekanizman yok da bunun nasıl tahsil edileceğini ayarlayamadın" diye. Demek ki sormuyorlar. Yoksa sorsalardı o tarih itibariyle kimsenin bu parayı tahsil edemeyeceğini biliyor olmaları gerekirdi.
Herhalde koskoca devlet sadece Garanti Bankası'na güvenip de iş yapmış olamaz değil mi?
Eskiden bu harç ilk çıktığında 100 dolar olarak Konut Fonu adı altında tahsil ediliyordu. O zamanlar bunu sadece banka şubeleri tahsil eder ve buna karşılık verdikleri iki nüshalı makbuzun birisini yolcu kendisi saklar diğerini ise Gümrük Muhafaza Müdürlüğü elemanları4 alırdı.
O yıllar çok gerilerde kaldı. Güya bilgisayar teknolojisine geçtik. Mevzuatlar değişti, tarifeler değişti. Ama görünen o ki kafa yapısı hiç mi hiç değişmedi.
Bu sadece bizim bildiğimiz tabi. Allah bilir diğer havalimanlarında, sınır kapılarında neler yaşandı. Görünen ve elle tutulan sonuç diyor ki oralarda Garanti Bankası varsa bir nebze olsun sorun çözülmüştür ama ya yoksa?
Bu harcın tahsilatını havayolu şirketlerinin yapması kadar saçma bir uygulama daha olamaz. Havayolu şirketi neden devletin harcını toplayan makam olsun ki? Devlet neden bir ticari işletmeyi kendi vergisini toplamak için tayin eder ki?
Ülkemizdeki havayollarının geçmişlerine bakınca neredeyse yarıdan fazlasının battığını görüyoruz. Bundan sonra bu makus talihi yenmiş olsak bile yine de birkaçının başına ticari anlamda kötü olay gelmesine engel olamayacağımız aşikar. Peki böyle bir urum olduğunda acaba vatan şirket, "Pardon ben batıyorum ama buyurun bu da sizin paranız" diyerek devlet adına aldığı bu vergileri ya da harçları teslim edecek mi?
Devletin görevi kanunu açıklayıp vergiyi salmakla bitmez. Bunun adil ve eşit bir biçimde nasıl tahsil edileceğini de belirler. Sonrasında da elbette bu toplanan verginin harcanma adaleti ve uygun biçimde kullanılması önem kazanır ama bu son bölüme hiç girmesek daha iyi.
Havalimanında neredeyse tüm bankalar var. Hiçbiri Garanti Bankası kadar olamadı. Yılların kurumsal bankaları nal topladı. İçinde birazcık devlet sermayesi veya uzantısı ya da zihniyeti bulunanlar operasyonu gerçekleştiremedi. Hani eğer hiç kimse bunu becerememiş olsa tamamen operasyonun gerçekleştirilemez olduğunu savunacağım ama Garanti Bankası'nın önünde oluşan uzun kuyrukları gördükten sonra çok fazla söyleyecek sözüm kalmadı.
Bir de bu 15 liraların diğer kurum ve kuruluşlar tarafından layığıyla toplanabildiğini ve devlete dönüp sonra da yol su elektrik olarak bize ulaştığını görsem çok memnun olacağım.Çünkü yolcudan yıllarca toplanan 100'er dolarlık konut fonlarıyla bugüne kadar hangi evlerin yapıldığını hiçbir zaman göremedim de…
