Köpeksiz meydanda değneksiz gezmek
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir hadiseden sonra 2007 yılında bile pistte her şeyin olabileceği ortaya çıktı. Atatürk Havalimanı inişe gelen bir Türk Hava Yolları uçağı pistte gördüğü köpek yüzünden pas geçmek zorunda kaldı. Arada bir böyle şeyler olabiliyor elbette. Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkilileri tel örgülerih sürekli kontrol edilip onarıldığını ama arada bir böyle münferit olayların maalesef yaşanabildiğini söylüyor.
Ancak, daha aradan bir gün bile geçmeden Vatan Gazetesi muhabiri Murat Herdem sadece bir değil, küçük bir çete halindeki sokak köpeklerini uçakların arasında cirit atarken fotoğraflıyor. Köpekler, fotoğrafları çekilecek kadar ortada ve kalabalık bir biçimde dolaşabildiğine göre nasıl oluyor da meydandaki ilgili arkadaşlar bunları bulamıyor. Peki bu köpekler piste gündüzleri değil de geceleri çıkarsa ne olacak? Köpekler hava kararınca kuşlar gibi uyur diye bir kavram yok malumunuz. Üstelik böyle olursa sadece pistin ışıklarına konsantre olan pilotların da pistteki köpekleri görme şansı neredeyse hiç olmayacak. Ön dikmenin büyük ölçekli bir köpeğe çarpması durumunda ise her şey olabilir ve bu sorumluluğun altından da kimse kalkamaz.
Bildiğiniz gibi zamanında martılar ve bazı göçebe kuşlar da uçaklar için önemli bir tehdit oluşturuyordu. Hatta günümüzde bile bunun varlığından söz edebiliriz. Özellikle belli zamanlarda bu tehdit tüm pilotların korkulu rüyası haline gelir. Onunla nasıl mücadele ediliyorsa veya edildiyse köpek tehdidine de o şekilde ciddiyetle eğilinmesi gerekir. Bu anlamda gerekli dikkati konuya çekerek haberi manşet yaptığı için Vatan Gazetesi yönetimini de tebrik etmek gerekir.
Atatürk Havalimanı gerçekten idaresi oldukça zor bir meydan. Gerek fiziki bakımdan olan büyüklüğü gerek ise inanılmaz sayıdaki trafiği nedeniyle bazı aksamaların yaşanılması elbette normal karşılanmalıdır. Ama, bu aksama hayati tehlike oluşturacak nitelikte olmaz ve olamaz. Bu nedenle köpeklerin yaşattığı tehdit küçük gibi gözüküyor olmakla birlikte asla yadsınacak veya dikkate alınmayacak bir sıkıntı olarak değerlendirilmemeli.
Şimdi bazı hayvanları koruma dernekleri çıkıp alakalı alakasız yorum yapabilir. Bence insan hayatının tehdit gördüğü bir yerde herhangi bir hayvan hayatından söz edilemez. Bu yüzden dünyanın gelişmiş ülkelerinde bile hayvanat bahçesinden kaçan kaplanın bedeli milyon dolar veya soyu tükenmek üzere olsa da caddeye indi mi ilk polis tarafından kaçınılmaz olarak vurulur.
Elbette burada köpekleri vurmadan da yakalayabilmek mümkün. Biraz daha itinalı bir calışma ve biraz daha sıkıntıyla bölgeden dışarıya çıkartılabilinir ve bir daha girmemeleri için de gerekli önlemler alınır.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi terminal işletmeciliğini devrettikten sonra asli görevi budur ve biraz daha özenle yapılmalıdır.